Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Özcan, kalp sağlığının korunmasında doğru beslenmenin öneminin büyük olduğunu belirterek, balık, ceviz, muz, domates, yeşil çay, kırmızı biber, enginar, üzüm ve çekirdeğinin tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Kalp sağlığında etkili olan doğru beslenme yöntemlerini hakkında konuşan Beslenme ve Diyet uzmanı Yeşim Özcan, sağlıksız beslenmenin, birçok hastalığa davetiye çıkardığına dikkat çekerek, kalp hastalıklarını da ciddi ölçüde tetiklediğini söyledi. Beslenmeyle doğrudan bağlantılı olan hipertansiyon, kolesterol, obezite ve şeker gibi sağlık sorunları kalp sağlığını tehdit eden hastalıklar arasında yer aldığını belirten Özcan, “Her yıl mutlaka 1 kez kan değerlerinin kontrol ettirilmesi gerekiyor. Kolesterol, trigliserit, homosistein, kan şekeri ve kan basıncı düzeyleri kalp ve damar sağlığı hakkında bilgi veriyor. Kan basıncı değerinin normalde 120/80 mmHg ve altında olması gerekiyor. Hipertansiyon sorunu olan kişilerin tuz tüketimini kısıtlaması gerekiyor. Kilo, kalp ve damar sağlığı için önemli bir faktör olduğundan, fazla kilolu kişilerin diyetisyen desteği alarak ideal kilosuna ulaşması gerekiyor” dedi.
Kalp sağlığını tehdit eden bir diğer unsurun hareketsiz yaşam olduğunu söyleyen Diyetisyen Yeşim Özcan, yürüyen merdivenler, asansör ve arabaların hareket etme alanını kısıtladığını belirtti. Özellikle merdivenlerden inerken, yürüyen merdiven ve asansörün tercih edilmemesi gerektiğini söyleyen Özcan, şu önerilerde bulundu:
“Hareketli yaşam kalp hastalığı gelişme riskini azalttığından dolayı kendinize haftalık yürüyüş hedefleri koyun. Haftada en az 3 gün boyunca 30 dakikalık yürüyüşler yapmanız hem kendinize hem de kalbinize iyi gelir. Kalp sağlığı için tüketilen yağ ve miktarı çok önemli. Yağ tüketirken başta zeytinyağı olmak üzere özellikle doymamış, yani sıvı yağların tercih edilmesi gerekiyor. Hayvansal yağlar, kuyruk yağı, iç yağ gibi doymuş yağlardan kötü kolesterol artışına sebep olduğu için uzak durulması gerekiyor. Dolayısıyla bu yağları içeren hazır gıdalar, hamur işleri, marketlerdeki atıştırmalık tatlı ve tuzlu ambalajlı gıdalardan tüketmemek gerekiyor. Beslenmede lif miktarının artırılması lazım. Bu, lif yönünden zengin olan meyve ve sebzeler ile sağlanabiliyor. Günde 4-5 porsiyon meyve ve sebze tüketerek yeterli derecede lif alınabiliyor. Bunun yanı sıra yulaf, tam tahıllı ekmek ve kuru baklagiller de lif yönünden zengin olan diğer besinler arasında yer alıyor. Tahıllardaki posa, yağ emilimini düzenlerken, kan şekerinin de yavaş yükselmesini sağlayarak damar tahribatını engelliyor.”
KIRMIZI ET YERİNE BALIK TÜKETİN
Omega-3 yönünden zengin olan balığın kalp sağlığını korumada ilk sırada yer aldığını ifade eden Özcan, “Kırmızı et tüketimini azaltıp bunun yerine haftada en az 2 kez balık yenmelidir. Salam, sucuk, sosis ve sakatat gibi gıdalardan da uzak durulması gerekiyor. Süt ve süt ürünleri içerdiği kalsiyum açısından kalp ve damar sağlığını koruyor. Ancak bunları tüketirken az yağlı olanlardan tercih edilmesi önem taşıyor. Yemeklerin kızartma yöntemiyle pişirilmesi alınan yağ miktarını artırıp kullanılan yağ kalitesini düşürdüğünden, ızgara, fırın, az yağda soteleme, buharda pişirme ve haşlama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri tercih edilmesi öneriliyor. Kapl sağlığı için olmazsa olmaz besinler ise, ceviz, muz, domates, yeşil çay, kırmızı biber, üzüm ve çekirdeği ve enginar” dedi.
Kaynak : İHA