Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümünden Doç. Dr. Fahrettin Küçükay, genişlemeye yol açan basur damarlarının atardamar yolundan girilerek tıkanması işleminin (Hemoroidal arter embolizasyonu) yeni, etkili, güvenli ve ameliyat gerektirmeyen bir tedavi yöntemi olduğunu belirtti.
ESOGÜ Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümünden Doç. Dr. Fahrettin Küçükay ‘Basur Tedavisinde Ameliyatsız Tedavi’ hakkında bilgilendirme yaptı.
Basur nedir?
Küçükay, “Basur’un temel oluşum mekanizması anüs bölgesindeki atardamarlarla toplardamarlar arasında oluşan yüksek basınçlı bağlantı ve buna bağlı olarak anüsteki toplardamarlardaki ağrılı genişlemedir” dedi.
Basur tedavisindeki yenilikler
Basur tedavisinde her geçen gün yeni tedavi yöntemleri ortaya çıkmaktadır” diyen Fahrettin Küçükay, “Fakat bu tedavilerin büyük bir kısmı anüs yoluyla uygulanan tedavilerdir ve hastaya konfor açısından rahatsızlık vermektedir. Hemoroidal arter embolizasyonu (Genişlemeye yol açan basur damarlarının atardamar yolundan girilerek tıkanması işlemi) ise oldukça yeni, etkili, güvenli ve ameliyata gerek göstermeyen tedavidir. Bu tedavi cerrah ve gastroenterologların gözetiminde Girişimsel Radyologlar tarafından uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Tedavi nasıl yapılır?
Küçükay, “Kasıktaki atardamardan girilerek basur damarlarını oluşturan ve besleyen atardamara tıkayıcı bir madde verilir bu da 1 hafta içinde ve sonrasında genişlemiş basur damarlarında sönmeye neden olur. Bu damarların tıkanması bölgedeki organlarda beslenme bozukluğuna neden olmamaktadır. İşlem süresi yaklaşık 20 dakikadır ve ağrısız acısız bir işlemdir. Hasta işlemden sonra aynı gün taburcu edilmekte ve günlük hayatına devam edebilmektedir. Tedavi anüs yoluyla uygulanmadığından hastalar tedaviyi daha rahat tolere edebilmektedirler. Tedavi hastada şikayete neden olan her türlü evredeki basur için uygulanabilir. Tedaviye bağlı risk ve komplikasyon oranları yüzde 5’in altındadır” şeklinde konuştu.