Paylaşılan yazışmalar, çete üyelerinin bebeklerin yaşamını ve ölümünü nasıl ticaret haline getirdiklerini gözler önüne serdi. Çeteyle bağlantılı hemşire ve doktorlar arasında geçen kan dondurucu diyaloglar, bebeklerin yaşam mücadelesi yerine, para uğruna nasıl adeta birer "yazılım kodu" gibi değerlendirildiklerini gösteriyor.
İşte o yazışmaların bazıları:
Hemşire: "Bebek pisliğin teki çıktı, İlker baba!"
Doktor: "Entübe edelim."
Hemşire: "Hocam, buna susturucu başlayalım, deli gibi, aynı."
Doktor: "👍"
Hemşire: "Hocam, özel bebeğe az dormicum (uyuşturucu) koklattım, deli gibi ağlıyordu, kestim nefesini haberiniz olsun."
Bu yazışmalar, bebeklerin sağlık durumlarıyla ilgilenmek yerine, onların ölümüne yol açmak için nasıl hazırlık yapıldığını gözler önüne seriyor. Çeteyle bağlantılı sağlık personeli, bebeklerin yaşamına son vermek için uyuşturucu madde kullanarak ölüm süreçlerini hızlandırma noktasına kadar gitmiş.
👉Bunlar yenidoğan çetesi üyesi doktor ve hemşireler arasında geçen WhatsApp yazışmaları:
— Turhan Çömez (@ComezTurhan) November 12, 2024
💬Hemşire: Bebek pisliğin teki çıktı İlker baba!
🗣️Doktor: Entübe edelim.
💬Hemşire: Hocam buna susturucu başlayalım, deli gibi, aynı.
🗣️Doktor: 👍
💬Hemşire: Hocam, özel bebeğe az dormicum… https://t.co/eKESMmGIHx pic.twitter.com/o2lJiZ7APD
Olayın ardındaki gerçekler
Yenidoğan bebeklerin öldürülmesinin ardından, bu bebekler sahte raporlarla hastanelerden sevk ediliyor ve çete üyeleri, kendilerine çıkar sağlamak için bu bebekleri "ticaret nesnesi" olarak kullanıyordu. Çeteye dair yapılan soruşturma, Türkiye genelinde birçok hastaneye yayılan bir suç şebekesinin varlığını ortaya koydu.Çömez'in paylaştığı yazışmalar, suçluların sadece bebeklerin ölümüne sebep olmakla kalmadığını, aynı zamanda vicdansız bir şekilde onların acılarını artırmak amacıyla doktor ve hemşire işbirliğiyle hareket ettiklerini gösteriyor.