×

TÜRKİYE'NİN YÜZDE 30'U OBEZ

Eskişehir Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kadir Demirel, tüm dünyada hızla artan şişmanlığın (obezite), yaşam kalitesini düşüren çok faktörlü kronik bir hastalık olduğunu belirtti. 

22 Mayıs Avrupa Obezite Günü olması sebebiyle bir açıklama yapan Dr. Kadir Demirel, obetizetin gün geçtikçe artmasına ve yol açtığı sorunlara değinindi. Demirel, “Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010 raporuna göre Türkiye’de obezite sıklığı erkeklerde yüzde 20,5; kadınlarda ise yüzde 41,0; toplamda ise yüzde 30,3 olarak bulunmuştur. Obezite, vücudun yağ miktarının fazlalaşmasıdır ve sıklıkla nedeni kişinin harcadığından daha fazla enerji almasıdır. Obezite ile mücadele pek çok hastalıkla mücadele demektir. Çünkü obezite kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, solunum sistemi hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi sağlık sorunlarının oluşmasına neden olmakta, yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkilemektedir" diye belirtti.

“AŞIRI BESLENME VE FİZİKSEL AKTİVİTE YETERSİZLİĞİ, OBEZİTENİN EN BÜYÜK SEBEBİ”
Aşırı ve yanlış beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği obezitenin en önemli nedenleri olduğunu ifade eden Demirel şöyle devam etti;, 
“Beslenme tarzındaki değişiklikler ve fiziksel hareket azlığı bir araya geldiğinde obezite görülme sıklığını arttırmaktadır. Gelişen teknoloji aynı zamanda insanların beslenme alışkanlıklarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Obezitenin önlenmesi için bireyler yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermelidirler. Kalorisi az, posa ve su miktarı fazla olan sebze, meyve ve tam tahıl ürünlerinin tüketimi arttırılmalı, fazla miktarda enerji içeren bol karbonhidratlı, yağlı yiyeceklerin tüketimi azaltılmalıdır. Hazır, katkı maddeli gıdalardan uzak durulmalı, ev yapımı doğal yiyecekler tercih edilmelidir. Özellikle cips, kola, asitli içecekler, hazır, şekerli gıdalar tüketilmemelidir. Ayrıca bireyler yeterli fiziksel hareket alışkanlığı kazanmalı, fiziksel aktivitenin arttırılması ve daha aktif bir yaşam şekli benimsemelidirler. Örneğin asansör yerine yürüyerek merdivenleri çıkmak, arabayı iş yerinden biraz daha ileriye park etmek, uzun süre oturularak çalışılan ortamlarda aralıklarla hareket etmek gibi."



GÜNDE 20-30 DAKİKALIK YÜRÜYÜŞ YETERLİ
Günde 20-30 dakikalık tempolu yürüyüş gibi düzenli ritmik egzersizler birçok yetişkinde fiziksel aktivite gereksinimini karşılamakta olduğunu anlatan Dr. Demirel, “Bu nedenle, günlük beslenme alışkanlıklarının sağlıklı yöne kaydırılması, fiziksel aktivite düzeyinin yükseltilmesi ve diğer sağlıklı hayat alışkanlıklarının kazandırılması gerek önleme gerekse tedavide önem taşımaktadır. Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme her yaş döneminde olduğu gibi özellikle çocuklar için daha da önem taşımaktadır. Çünkü bu dönemde edinilecek beslenme alışkanlıkları yaşam boyu sürmektedir. Sağlığı korumak ve geliştirmek sadece sağlık ve diğer sektörlerin işbirliği ve hizmetleri ile değil aynı zamanda bireylerin sağlıklı olmak adına sorumluluk almaları ve kendi sağlıkları için doğru bilgi ve davranışları edinmeleri ile mümkündür. Sağlıkla sevdiklerimizle güzel bir yaşam dileğiyle” şeklinde belirtti.