Tepebaşı Belediyesi Özdilek Sanat Merkezi’nde yer alan Oktay Ekinci Sahnesi’nde gerçekleştirilen söyleşiye Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın yanı sıra çok sayıda mizah sever katıldı. Söyleşinin başında konuşan Başkan Ataç; “Hep şunu söylerim, ‘İnsanları güldüren en makbul insandır.’ Özellikle siyasi liderlerin mizah yetenekleri olsa, insanları güldürerek ikna etse, kavga etmeden güldürerek bu işi yapabilse çok iyi olurdu. Siyasette de mizahın önemi çok büyük. Bizim siyasi mizahımız belki çok az ülkeden olabilecek kadar iyi. Ama bu yok edilme çabası içinde. Hatırlarsınız ODTÜ’de gerçekleşen bir olay üzerine bir pankart hazırlanmıştı, ‘Ortadoğu’ya 3 bin polisle değil, 500 puanla girilir’ şeklinde. Bu mizahın gücünü ve ne kadar etkili olduğunu gösteren, bazen bir kitap dolusu cümleyle anlatılamayanı anlatabilen bir örnektir. Önümüzde bir referandum var. Burada klasik şeyler söylenmemesi lazım, yöntemlerden biri de mizah olabilir. ‘Türk milleti zekidir’ diyor ya Atatürk, doğru. Mizahı zeki insanlar yapabilir ve mizah yoluyla insanları ikna etmek iletişim kurmak çok etkilidir. Biz Nasreddin Hoca’nın torunlarıyız bunu çok iyi biliriz. Sevgili Metin Üstündağ’a aramızda olduğu için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
Metin Üstündağ; “İnsanlar ideoloji değil, güven istiyorlar”
Söyleşide konuşan Türk mizahının usta isimlerinden Karikatürist Yazar Metin Üstündağ ise şiirden aşka, siyasetten mizaha kadar pek çok konuda görüşlerini aktardı. Üstündağ söyleşiye “Türk şiirinde kendimi ‘Kapıya yakın’ olarak konumlandırıyorum. Var olan şiir tanımından sıkılmış olmamdan gerek, her an kaçmaya veya kovulmaya yakın buluyorum kendimi. Bence şair olunmaz şair yapılır. Şair olmanın başka bir şeyi var, o da sezgi. Bir de kelimelerle şiir yazmamak. Mesela İsmail Beşikçi’nin şiiri yok ama benim için şair. Hareketleriyle tavırlarıyla şiir yazmadan şair olmuş çok insan var.” sözleri ile başladı. Son dönemdeki ülke siyasetine de değinen Üstündağ, insanların ideoloji değil güven ve güvenilir kişi arayışında olduklarını kaydetti. Usta mizahçı; “İnsanlar ideoloji değil, güven istiyorlar. Özel hayatlarında da parti hayatlarında ya da iş hayatlarında da istiyorlar. Sağcılık solculuk bitti. İdeoloji bitti psikoloji başladı ve hükümet bunu çok iyi yapabiliyor. Kullandıkları argümanlar bir dönem sol kesimin kullandığı, özellikle Bülent Ecevit döneminde yükselen söylemler. Toplumsal hafızamızı yoklarsak bunu görebiliriz” şeklinde konuştu.
“İlklerin iyi yaşanması lazım”
Mizahın gücünü Gezi Olayları sırasında kullanılan kendisine ait “Sinirlenince çok güzel oluyorsun Türkiye” ifadesiyle anlatan Üstündağ, bu ifadeyi Gezi Olayları’ndan 4-5 sene kadar önce başka bir konu hakkında kullandığını kaydetti. Son Kitabı “Bir Delinin Mal Beyanı’nında” klişe kavramına da değinen Üstündağ; “Hayatta bir süre sonra her şey klişe. Mizahın üç boyutu var, bir klişe kırıcılığı benim yaptığım, bir detay avcılığı Umut Sarıkaya’nın yaptığı. Bir de Yiğit’in (Yiğit Özgür) yaptığı detay ve klişenin suyunu çıkarmak. Her şey klişe bir süre sonra. Aşk da klişe, o yüzden ilklerin iyi yaşanması lazım” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 2 saat süren söyleşinin sonunda soru cevap bölümüne geçilirken, Karikatürist ve Yazar Metin Üstündağ’ın sevenlerinin getirdiği kitaplarını imzalamasıyla sona erdi.