İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Hep hayalimdir; cebinizde bir çip var ve bununla yaklaşık 2 aylık elektriğinizi kullanabiliyorsunuz. Bunu üreten dünyanın efendisi olur. Bunu 30 bin nüfuslu bir ülke de üretebilir, 3 milyonluk bir ülke de, 300 milyonluk bir ülke de üretebilir" dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, Kemerburgaz Üniversitesi 2016-2017 akademik yılı açılış törenine katıldı. Açılış törenine, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Kemerburgaz Üniversitesi Rektöre Prof. Dr. Çağrı Erhan, Mütevelli Heyet Başkanı Ali Altınbaş ve Öğrenci Konseyi Başkanı Rabia İrem Gamsızoğlu katıldı.
“BİZ DÜNYANIN EN PAHALI ARAZİSİNDE OTURUYORUZ"
Açılış töreninde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Demokrasi ve Milli İrade" dersini verdi.
Soylu yaptığı konuşmada, “Dünyanın en güvenli geçiş güzergahıyız biz. Bir etrafımızdaki coğrafyaya bakın. Ne kadar demokratik, güvenilir ve ne kadar enerjinin dünyaya ulaşılabilir bir noktasında. Almanya, 2050 yılında kullandığı doğalgazın yüzde 90'nını ithal edecek ve bu nereden gelecek? Koskoca bir sorudur ve Türkiye'nin bugün başına gelen meselelerin önemli bir bölümü de Türkiye'nin bu gücünün zayıflatılmasına yöneliktir. Çünkü bu coğrafya bu geçiş güzergahı, bizim doğal coğrafyamız ve etrafımızdaki topraklardır. Biz dünyanın en pahalı arazisinde oturuyoruz ve en kıymetli arazisinde oturuyoruz. Birileri bu araziyi bizi birbirimize düşürmek suretiyle ucuzlatmaya, istedikleri gibi yönetmeye ve bizim enerjimizi toprağa vermeye, enerjimizi almaya çalışıyorlar. Karşılaştığımız olayların tamamını böyle görmenizi isterim. Bu coğrafyada yaşayan insanlar üretken insanlardır. 1950 ile 1960 arasında Türkiye'nin geldiği nokta çok önemli bir noktadır" dedi.
Soylu, Türkiye'nin Adnan Menderes'in ardından çok badireler atlattığını belirterek, “Bu enerji güzergahını Türkiye iyi bir şekilde yönetmelidir" diye konutu.
“HEP BİR COPY-PASTE OLARAK ÖNÜMÜZE GETİRİLMEYE ÇALIŞILMAKTA"
Bakan Soylu, “Sadece 15 Temmuz değil, Gezi olaylarında bu ülkenin içerisinde çıkarılmaya çalışılan münaferet dahil olmak üzere, 17-25 Aralık'ta gerçekleşenler, 6-7 Ekim'de yapılanlar dahil olmak üzere, bütün bunların hepsi aslında genç arkadaşlarımızın söylediği gibi hep bir copy-paste (kopyala-yapıştır) olarak önümüze getirilmeye çalışılmaktadır. Bunu görüyoruz. Buna karşı tedbirlerimizi; ortak akılla, gelişmişlik hedeflerimiz akamete uğratmadan, farklılıklarımızın bu coğrafyada en büyük gücümüz olduğunu, zenginliğimizden öte gücümüz olduğunu ve bu güçle beraber dünyaya anlatacaklarımız olduğunu ifade ederek gerçekleştirmeliyiz. Bizden beklenen budur. Bizden sadece bugün 87 yüz 80 bin kilometrekarelik bir coğrafyada insanlarımızın beklediği değil, Haiti'ye kadar dinin ne olduğunu, dilinin ne olduğunu, renginin ne olduğunu bilmediğimiz ama el uzattıkları için yardım ettiğimi bir insanlık çerçevesi çiziyoruz. Allah'a şükürler olsun ki gayrisafi milli hasılamıza oranla dünyada bu ölçekte birinciyiz. Etimizi, budumu 14 trilyon dolarlık ülkelere göre ne ki bu alan birinciyiz" şeklinde konuştu.
“BUNU ÜRETEN DÜNYANIN EFENDİSİ OLUR"
Süleyman Soylu, “Hep bize çelme atmaya çalışanlar, önümüzü kesmeye çalışanlar… Bunu anormal karşılamamak gerekir çünkü dünya bir rekabet halindedir. Kim güçlü olacaktır? Kim iyi teknolojileri kullanacaktır? Hep hayalimdir; cebinizde bir çip var ve bununla yaklaşık 2 aylık elektriğinizi kullanabiliyorsunuz. Bunu üreten dünyanın efendisi olur. Bunu 30 bin nüfuslu bir ülkede üretebilir, 3 milyonluk bir ülkede, 300 milyonluk bir ülkede üretebilir. Ama yeni dünyanın tanımının böyle olduğunu ve yeni dünyanın tanımının buradan hareketlendirileceğini, bu bilim yuvalarının gerek hukukun üstünlüğünde, gerek demokratikleşmede gerekse teknolojinin ve insan hayat standardının artmasında, gerekse de medeniyetlerin ve ülkelerin birbirilerini anlamada çok önemli olduğunu ifade etmek isterim" dedi.