Çocuklarda sonbahar ve okul dönemi ile grip, soğuk algınlığı, orta kulak iltihabı, akut alerjit, zatürre, kızamık, kızıl, difteri ve kabakulak hastalıklarının görülme riskinin arttığını ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Saliha Kopan Eynallı, hastalıklarda genel etkenin virüsler olduğunu belirterek, “Solunum yoluyla bulaşıyor. Korunmak için ortamın havalandırılması, el temizliği ve kalabalık ortamlardan uzak durulması önemlidir” dedi.
Grip, nezlenin aksine daha ciddi bir hastalık
Çocuklarda görülme olasılığı yüksek olan gribin nezleden farklarının olduğunu kaydeden Dr. Eynallı, “Genellikle soğuk algınlığı ile karıştırılan grip nezlenin aksine daha ağır seyreden, ateş, kas ağrıları, terleme, halsizlik ve baş ağrısı gibi şikâyetlerin daha yoğun yaşandığı çok daha ciddi bir hastalık. Grip olan çocuğun okula gönderilmemesi diğer çocuklara bulaşmayı önlemek açısından önemlidir. Korunmak için el temizliğine dikkat etmek gerekir. Grip aşısı da koruyuculuk açısından önemli, özellikle astım gibi altta yatan kronik hastalığı olan çocuklar aşılanmalıdır” diye konuştu. Zatürre hastalığının da çocuklarda kas ağrısı, halsizlik, öksürük gibi bulgularla görüldüğünü ifade eden Uzm. Dr. Saliha Kopan Eynallı şu bilgileri verdi: “Bakteriyel zatürrede; ateş, titreme, öksürük, sarı yeşil renkte balgam, göğüs ağrısı ve terleme olabilir. Virütik zatürrede; ateşin yanında baş ağrısı, kuru öksürük, kas ağrısı ve halsizlik gibi gribal enfeksiyon belirtileri görülebilir. Mikoplazma zatürresinde ise en yaygın şikâyet öksürüktür. Ağrı kesiciler, bol sıvı alımı, oksijen desteği sağlanmalıdır.” Üst solunum yolu enfeksiyonlarının neden olduğu akut alerjit hastalığının bulgularının ses kısıklığı ve öksürük olduğunu belirten Eynallı, “Soluk borusunun enfeksiyonudur. Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarından 1-2 gün sonra ortaya çıkar. Virüsler en sık patojendir. Havlar tarzda öksürük, ses kısıklığı, ateş hastalığın bulguları arasındadır. Tedavide soğuk buhar, ateş varsa ateş düşürücüler kullanılabilir” uyarısında bulundu. Virüslerin etken olduğu hafif seyirli bir hastalığın da soğuk algınlığı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Saliha Kopan Eynallı sözlerini şöyle sürdürdü: “Belirtiler arasında hapşırık, boğazda yanma, karıncalanma, burun akıntısı ve öksürük sayılabilir. Tedavide istirahat, beslenme desteği önemlidir. Özellikle C vitamini tüketimi bu dönemde hastalıklara karşı kalkan olur. Bakteriyel etmenler çocuklarda orta kulak intihabına yol açar. Tekrarlayan kulak enfeksiyonlarında geniz eti, allerji akla gelmelidir.”
Kızamık, kızıl ve kabakulak bu mevsimi sever!
Bulaşıcı bir çocukluk çağı hastalığı olan kızamık, özellikle sonbahar ve kış aylarının hastalığıdır. Yüksek ateş, halsizlik, iştahsızlık, nezle, öksürükle başlayan kızamıkta gözler yaşarır, kızarır, kirpik dipleri çapaklanır. Kulak arkasından başlayan, yüz, boyun, gövde bacaklarda yayılan deri döküntüleri görülür. Döküntüler, büyük lekeler halindedir. Kızamık olan kişinin odası sık sık havalandırılmalıdır. İyi bakım almayan çocuklarda kızamık; orta kulak iltihabı, zatürre ve beyin dokusu iltihabına sebep olabilir.
Kızıl hastalığı deri döküntüleri, yüksek ateş, baş, boyun ve karın ağrısıyla belirti verir. Antibiyotik tedavisine gecikilmeden başlanmalıdır. Erken tedavi edilmezse böbrek hastalığı, romatizma, orta kulak iltihabı ve zatürreye neden olabilir.
Solunum yoluyla bulaşan kabakulak, 5-15 yaş arası çocuklarda sık görülür. Sonbahar ve kış sonuna doğru sık rastlanır. Çene altı ve kulak altı tükürük bezlerinin şişmesi sonucu boynun yan tarafında yumrular oluşur. Erkeklerde testisler de etkilenir. Bol proteinli, yumuşak, sıvı besinler verilmelidir. Korunma aşılama yoluyla yapılır.
Difteri çok tehlikeli ölüme bile götürür!
Difteri hastalığının ise ölümle sonuçlanabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Saliha Kopan Eynallı, “Difteri basilinin neden olduğu öldürücü olabilen bir hastalıktır. Kuluçka dönemi 1-7 gündür. Bulaşma, difterili bir kişiyle yakın temasta bulunma, difteri basillerinin bulaşmış olduğu eşyaların, yiyecek ve içeceklerin kullanımıyla olur. Sonbahar, kış mevsiminde görülür. Difteri basilinin yerleşim yerine göre, ağız, boğaz, gırtlak, göz, göbek, deri ve orta kulak difterisi görülür. Genelde boğaz ağrısı, yutma zorluğu, burun akıntısı, ses kısıklığı görülür. Ateş olmayabilir. Boyundaki lenf bezleri şişer. Hastalık, kalp ve sinir sisteminde hasara ve geçici felçlere sebep olabilir. Aşı ile hastalıktan korunmak mümkün” diye konuştu.