Yoğun şehir hayatının getirdiği stresi geride bırakan Tepe, doğanın kucağında yeni bir yaşam sürmeye başladı. Zorlu bir yaşam sürmesine rağmen, doğayla iç içe olmanın kendisine huzur verdiğini ve çobanlık gelirinin geçimini sağladığını belirtti. Ancak bu mesleğin zorluklarına da dikkat çekerek, gençlerin genellikle masa başı işlere yöneldiğini ve çobanlığı tercih etmediğini ifade etti.
"İstanbul, yaşanacak bir yer değil; çok kalabalık," diyen Tepe, "Koyunları otlatıyorum. İki kişiyiz ama zorlanıyoruz. Koyunlar benim değil, çobanım var. Bu işe adam bulmakta sıkıntı yaşıyoruz; insanlar işsiz ama çobanlık yapmak istemiyor, zor geliyor. Dağlarda dolaşmak mecburiyetindesin, akşama kadar koyunların peşindesin. Geliri ise idare ediyor. Gençler bu tür işlere yönelmiyor; hazır masa arıyorlar. Ben de bu yıl başladım. Emekli olduktan sonra İstanbul'dan buraya taşındım. İstanbul’da lokantada aşçıydım. Burası doğal ve İstanbul'dan çok daha huzurlu," şeklinde konuştu.