Eskişehir’de yaşayan ve Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi Mert Hakan Şeker, yetenekleriyle kısa sürede bölüm öğretmenleri ve uluslararası otoritelerin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Hazırlıklarını 5 aydan bu yana sürdüren Şeker, Almanya’nın Mühlacker kentinde düzenlenen ve 26 ülkeden yeteneklerin katıldığı Baden-Wütrttemberg Uluslararası Müzik Yarışması’nda birincilik elde etti. Mert Hakan Şeker, bir süre önce Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ile görüşerek, ‘Harika Çocuk’ yasasının yeniden hayat bulmasına öncülük etmişti. Şeker ve ailesi, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ile Eskişehir Polis Evinde buluştu.
Buluşmada konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, çok özel yetenekleri olduğuna dikkat çektiği Mert’in önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin sesini daha fazla duyuracağına inandığını söyledi. Harika çocuk yasasıyla ilgili düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını kaydeden Bakan Avcı, “Bir iki sanatçı için değerlendirilebilmiş olan bir yasamız var. 1948’de çıkmış bir yasa. Ama o yasa o dönemde Milli Eğitim Bakanlığı Kültür Bakanlığı’nı da içinde bulundurduğu için ona göre düzenlenmiş. Bu seçimler nasıl yapılacak, hangi kriterler uygulanacak, bu çocuklar nasıl seçilecek gibi bütün bunları düzenleyen yasal mevzuat o günün şartlarına göre Milli Eğitim bakanlığı içinde yapılabilir bir biçimde düzenlenmiş fakat daha sonra bu biraz işlevsiz kalmış. Aslında yasa şu anda bile teknik olarak yürürlükte. Ama diyelim orada kurulacak olan komisyonların niteliği, seçicilerin kimliği, hangi genel müdürlükten olacağı, o genel müdürlükler kaldırılmış ve saire biz şimdi onu bugünün koşullarında tekrar işlevsel hale getirmek için mevzuat çalışmamızı bitirmek üzereyiz. İnşallah en kısa zamanda o yasayı yapacağız. Çünkü Mert çok güzel bir örnek. Başka çocuklarımız da var. Daha sonra da olacak inşallah. Onları her birinin kendi alanında, kendi kulvarında, kendi ilgi alanında, kendi yetenek alanında gidebilecekleri yere kadar gitmeleri için sadece ailelerin desteği veya sadece okullarının, yöneticilerinin desteği yetmiyor. Aynı zamanda özellikle mesela Mert’in durumunda da öyle belli bir yaştan sonra, belli bir aşamadan sonra yurt dışında eğitim görmesi gerekiyor. Çünkü onun alanında Türkiye’de verilecek eğitimle yurt dışında uzmanlaşmış bazı kurumlarda alabileceği eğitim arasında fark var. Bu da ciddi bir maddi destek gerektiriyor. Her ailenin böyle bir şeyi kendi başına yüklenmesi mümkün olmayacağı için. Biz inşallah bu yasal düzenlemeyle birlikte Mert ve arkadaşlarının, özel yeteneği olan gençlerimizin çoğalmasını da bekliyoruz. Onların hepsinin dünyanın neresinde en iyi eğitimi alabileceklerse veya Türkiye’de hangi hocadan en iyi eğitimi alabileceklerse onların ortamını hazırlamak da devletimizin görevi. Biz bunu Milli Eğitim, Kültür Bakanlığı, dış Dışişleri Bakanlığı birlikte koordinasyon içerisinde inşallah çocuklarımızın ister yurt içinde ister yurt dışında hak ettikleri eğitim en üst düzeyde almaları için gerekli düzenlemeleri hazırlıyoruz” dedi.
“Bir milli takım galibiyetiyle karşılaşmış gibi sevindik”
Mert Hakan Şeker’in başarısına ayrı bir parantez açan Avcı, şöyle devam etti:
“Mert’i tebrik ediyorum. Hakikaten bugünlerde böyle bir bayrak göstermeye çok ihtiyacımız varmış, çok sevindik. Bir milli takım galibiyetiyle karşılaşmış gibi sevindik. Mert çok özel yetenekleri olan bir genç ama şunu da söyleyeyim; yetenek gerekir ama ter de çok önemli. Yani düzenli çalışmak, sürekli çalışmak. Ben özellikle piyano sanatçılarının çalışmalarına hayranım. Bazen onlar adına ben bile bu kadar da çalışılır mı, bu kadar da çalıştırılır mı diye merak ediyorum. Tamam yetenek Allah vergisi ona şükredeceğiz ama onun üzerine de emeğimizi koyacağız. İnşallah Türkiye’nin bayrağını, Türkiye’nin sesini uluslararası platformda böyle şanla şerefle dalgalandıracağız.”
“Yüzümüzü kara çıkartmadı, emeklerimizi boşa çıkartmadı”
Harika çocuğun annesi Zeynep Şeker ise, duygularını şöyle ifade etti:
“Hakan’dan şu istedim hep; hakan yurt dışına giderken ‘oğlum bir Tür olarak git, çal, gel. Gitti, çaldı, geldi. Çok mutluyuz. Güzel bir dereceyle geldi, hepimizi çok mutlu etti. Yüzümüzü kara çıkartmadı, emeklerimizi boşa çıkartmadı. Dualarla, güzel dileklerle yolladık. O da bize onun karşılığını verdi.”
“Ben değil, Türkiye birinci geldi diye düşünüyorum”
Harika çocuk Mert Hakan Şeker de, şunları söyledi:
“Günde 8-10 saat çalışıyorum. Benim okulum saat 3’e kadar bu nedenle çalışma saatlerim biraz kısıtlanıyor. Yarışmalarda derece alırsam ya da alamazsam benim için hiç önemli değil. Ben gidip orada çaldım, Türkiye’yi temsil ederek çaldım. Birincilik aldığımda şunu düşünüyorum; Türkiye’yi düşünüyorum, Türkiye birinci geldi diye düşünüyorum.”