Nejat İşcan yazar, fotoğraf sanatçısı. Kendisini kültür ve sanata adamış bir kişi. Binlerce fotoğraf çekti. Türk süsleme sanatçısı. Karikatür çiziyor. Ulusal ve uluslararası açılan 75 sergiye katılarak eserlerini sergiledi. Bu kadar yoğun çalışma temposunun arasına 73 kütüphane açmayı ve yenilemeyi de sığdırdı.
12 yıl önce evinde ve ofisinde birikmiş olan kitapları okullara bağışlayan veya kütüphanesi olmayan okullarda kütüphane açmak için teşebbüse geçen İşcan, kendisini ziyaret eden bir öğrencinin, ‘bizim okulun kütüphanesi yok. Kitaplarınızın bir bölümüyle okulumuzda kütüphane açabilir misiniz?’ demesiyle ilk kütüphanesini hayata geçirdi.
Sadi Seda: Nejat Bey kendinizi kısa bir özetle tanıtabilir misiniz?
Nejat İşcan: 1950 yılında Eskişehir’de doğdum. Aslen Makedonya kökenliyiz. Annem Manastır’da, babam ise Ohrid7de doğmuş. Makedonya’da evlenmişler ve daha sonra Türkiye’ye göç etmişler. Ben Eskişehir’de dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimlerini Eskişehir’de tamamladıktan sonra Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği Fakültesi’ni kazanarak Kimya Mühendisi olarak mezun oldum.
AMATÖRLÜKTEN PROFESYONELLİĞE
Sadi Seda: Fotoğraf çekme merakınız ne zaman başladı?
Nejat İşcan: 15 yaşında iken fotoğraf çekme merakım başladı. Doğayı seviyorum. Gördüğüm güzel manzaraları fotoğraflayarak bir arşiv yapma ilhamı geldi. Babama 6x6 cm ebadında filmle fotoğraf çeken fotoğraf makinesi aldırdım. Böylelikle fotoğrafçılığa ilk adımımı attım. 50 yıldan beri fotoğraf çekiyorum. Bugüne dek 75 kişisel sergi açtım. Bu sergilerde katılmış olduğum birçok yarışmada birinci, ikinci, üçüncü ve mansiyon alan ödüllü fotoğraflarımı bu sergilerde Eskişehirlilerin beğenilerine sundum.
Sadi Seda: Fotoğraf sanatçılığının yanı sıra ‘Türk Süsleme Sanatı’ eğitimi de aldığınızı biliyorum. Ofisinizde yapmış olduğunuz eserleriniz var. Kaç yılında bu sanata başladınız. Kimlerden ders aldınız?
Nejat İşcan: Üniversiteye adım attığım yıllarda Ordinaryüs Profesör Süheyl Ünver hocamın Türk Süsleme Sanatı konusunda kurs verdiğini duydum. Ben de kendisine bu sanat eğitimini almak için talepte bulundum. Süheyl Hocam sayesinde Türk Süsleme Sanatını öğrendim. Binlerce desen çizdim. Bu eserlerimle 12 kişisel sergi açtım. Bu eserlerimi de sanatseverlerle paylaştım. Türk Süsleme Sanatı eğitimi aldıktan sonra gerek Türkiye’de gerekse Eskişehir’de örnek olmuş insanların özgeçmişlerini canlı ve el yazılı belgesellerini yaptım. Bugün 145 belgesel kayıtlı. Bu belgesellerin kamera çekimlerini de kendim yaptım.
NEHAR TÜBLEK’TEN DERS ALDIM
Sadi Seda: Nejat Bey, fotoğrafçılık ve Türk Süsleme Sanatının yanı sıra karikatür dalında da çalışmalar yaptınız. Karikatür yapmayı kendi kendinize mi geliştirdiniz?
Nejat İşcan: Evet karikatür dalında akrabamız olan Nehar Tüblek ile çalıştım, ders aldım ve kendisi sayesinde çizgilerimi daha da geliştirdim. Binlerce desen çizdim. Bu alanda da ikisi Nehar Tüblek hocamla birlikte olmak üzere 75 sergiye katıldım. Uluslararası karikatür yarışmalarına da eserlerimi gönderdim ve katıldım. 6 ülkede ‘Başkent Karikatür Derneği’ üyesiyim.
45 KİTAP YAZDI
Sadi Seda: Nejat Bey, sizi hemen hemen 30 yıldır tanırım. En son görüştüğümüzde yazdığınız kitap sayısının 45 olduğunu söylemiştiniz. Bu sayı arttı mı?
Nejat İşcan: Yazdığım kitap sayısı 45. İki kitap çalışması daha yapıyorum. Biraz yoruldum artık. Eskisi gibi rahat çalışamıyorum. İlk kitabım 1978 yılında ‘Türk Süsleme Sanatı’ adı altında yayımlandı. Bu kitabım 1978 doğumlu olan oğlum Gökalp İşcan adına oldu. Alpu, Beylikova, İnönü, Mahmudiye, Çifteler, Sivrihisar ilçelerinin tarihi ve turistik yönlerini içeren kitaplarım ilk kitaplarım idi. Seyitgazi, Frigya, Anadolu Mezar taşları, Eskişehir Cami ve Medreseleri, Eskişehir Türbeleri, Külliyeler. Eşme (Uşak), Kocatepe (Afyon), Dumlupınar (Kütahya), Pazaryeri (Bilecik) gibi toplam 45 kitabım kütüphanelerde.
386 ÖDÜL ALDI
Sadi Seda: Nejat Bey, bu kadar eserler yaptınız, yarışmalara katıldınız, kitaplar yazdınız, konferanslar verdiniz. Bunun karşılığında ne kazandınız?
Nejat İşcan: İşte bence bu kadar sorunun arasındaki en can alıcı soru bu. Bu soru için size çok teşekkür ediyorum. Hemen şunu söyleyeyim, karikatür ve fotoğraf ve Türk Süsleme Sanatı eserlerimden para kazanmadım. Sattıklarımla eserlerimi yapmak için malzeme aldım. Kitaplarımdan birşeyler kazandım. Bu kazandıklarımla kitaplar satın aldım. Satın aldığım kitaplarla da Eskişehir merkezi ile köylerinde kütüphane açtım. Bu kazancımın yarısını okullarımızın kütüphanelerine harcadım. En büyük kazancım ise aldığım ödüller oldu. Eğitim, Kültür ve Sanat dallarında yaptığım eserler, katıldığım yarışmalar ve vermiş olduğum konferanslarda 386 ödül aldım. İşte en büyük kazancım ve çocuklarıma bırakacağım em önemli miras bunlar.
73 KÜTÜPHANE AÇTI
Sadi Seda: Okullarımıza toplam kaç kütüphane kazandırdınız? Bu kütüphanelere kaç kitap bağışladınız?
Nejat İşcan: Bu sorunuz için de ayrıca teşekkür ediyorum. Buraya kadar anlattıklarım da çok önemli idi. Ancak bana göre en önemlisi okullarda açtığım kütüphaneler. Bazı okulların hiç kütüphanesi yoktu. Bazı okullarımızın kütüphanesi vardı ama içerisinde yeteri kadar kaynak kitabı yoktu. Yazdığım kitapların telif haklarından kazandığım paraların kitaplar aldım. Okullarda Kütüphaneleri yenilediğimi veya açtığımı duyan çevremdeki eşimden, dostumda, hatta hiç tanımadığım insanlardan kitap desteği geldi. Bazı okullarımızın kütüphanelerinin tadilatlarını yaptırdık, eksikliklerini tamamladık. 73’ncü kütüphanemizi Habib Edip Törehan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde açtık. Bu okulumuzun kütüphanesini yeniledik.73 kütüphaneye 120 bin civarında kitap bağışında bulunduk. Hedefimiz bu sayıyı 80, hatta 90’a çıkarmak. Gerek kitap konusunda gerekse okullarımızın kütüphanelerini yeniden düzenlenmesi için destek veren tüm dostlarıma candan teşekkür ediyorum. Onlardan aldığım destek sayesinde bu kütüphaneleri açtık. Bazı okullardaki kütüphaneleri Yunus Emre Meslek Yüksek Okulu öğrencileriyle ders ve uygulama sistemi çalışma sistemiyle birlikte gerçekleştirdik. Bu öğrenci kardeşlerime de bana destek oldukları için teşekkür ediyorum.
12 yıl önce evinde ve ofisinde birikmiş olan kitapları okullara bağışlayan veya kütüphanesi olmayan okullarda kütüphane açmak için teşebbüse geçen İşcan, kendisini ziyaret eden bir öğrencinin, ‘bizim okulun kütüphanesi yok. Kitaplarınızın bir bölümüyle okulumuzda kütüphane açabilir misiniz?’ demesiyle ilk kütüphanesini hayata geçirdi.
Sadi Seda: Nejat Bey kendinizi kısa bir özetle tanıtabilir misiniz?
Nejat İşcan: 1950 yılında Eskişehir’de doğdum. Aslen Makedonya kökenliyiz. Annem Manastır’da, babam ise Ohrid7de doğmuş. Makedonya’da evlenmişler ve daha sonra Türkiye’ye göç etmişler. Ben Eskişehir’de dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimlerini Eskişehir’de tamamladıktan sonra Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği Fakültesi’ni kazanarak Kimya Mühendisi olarak mezun oldum.
AMATÖRLÜKTEN PROFESYONELLİĞE
Sadi Seda: Fotoğraf çekme merakınız ne zaman başladı?
Nejat İşcan: 15 yaşında iken fotoğraf çekme merakım başladı. Doğayı seviyorum. Gördüğüm güzel manzaraları fotoğraflayarak bir arşiv yapma ilhamı geldi. Babama 6x6 cm ebadında filmle fotoğraf çeken fotoğraf makinesi aldırdım. Böylelikle fotoğrafçılığa ilk adımımı attım. 50 yıldan beri fotoğraf çekiyorum. Bugüne dek 75 kişisel sergi açtım. Bu sergilerde katılmış olduğum birçok yarışmada birinci, ikinci, üçüncü ve mansiyon alan ödüllü fotoğraflarımı bu sergilerde Eskişehirlilerin beğenilerine sundum.
Sadi Seda: Fotoğraf sanatçılığının yanı sıra ‘Türk Süsleme Sanatı’ eğitimi de aldığınızı biliyorum. Ofisinizde yapmış olduğunuz eserleriniz var. Kaç yılında bu sanata başladınız. Kimlerden ders aldınız?
Nejat İşcan: Üniversiteye adım attığım yıllarda Ordinaryüs Profesör Süheyl Ünver hocamın Türk Süsleme Sanatı konusunda kurs verdiğini duydum. Ben de kendisine bu sanat eğitimini almak için talepte bulundum. Süheyl Hocam sayesinde Türk Süsleme Sanatını öğrendim. Binlerce desen çizdim. Bu eserlerimle 12 kişisel sergi açtım. Bu eserlerimi de sanatseverlerle paylaştım. Türk Süsleme Sanatı eğitimi aldıktan sonra gerek Türkiye’de gerekse Eskişehir’de örnek olmuş insanların özgeçmişlerini canlı ve el yazılı belgesellerini yaptım. Bugün 145 belgesel kayıtlı. Bu belgesellerin kamera çekimlerini de kendim yaptım.
NEHAR TÜBLEK’TEN DERS ALDIM
Sadi Seda: Nejat Bey, fotoğrafçılık ve Türk Süsleme Sanatının yanı sıra karikatür dalında da çalışmalar yaptınız. Karikatür yapmayı kendi kendinize mi geliştirdiniz?
Nejat İşcan: Evet karikatür dalında akrabamız olan Nehar Tüblek ile çalıştım, ders aldım ve kendisi sayesinde çizgilerimi daha da geliştirdim. Binlerce desen çizdim. Bu alanda da ikisi Nehar Tüblek hocamla birlikte olmak üzere 75 sergiye katıldım. Uluslararası karikatür yarışmalarına da eserlerimi gönderdim ve katıldım. 6 ülkede ‘Başkent Karikatür Derneği’ üyesiyim.
45 KİTAP YAZDI
Sadi Seda: Nejat Bey, sizi hemen hemen 30 yıldır tanırım. En son görüştüğümüzde yazdığınız kitap sayısının 45 olduğunu söylemiştiniz. Bu sayı arttı mı?
Nejat İşcan: Yazdığım kitap sayısı 45. İki kitap çalışması daha yapıyorum. Biraz yoruldum artık. Eskisi gibi rahat çalışamıyorum. İlk kitabım 1978 yılında ‘Türk Süsleme Sanatı’ adı altında yayımlandı. Bu kitabım 1978 doğumlu olan oğlum Gökalp İşcan adına oldu. Alpu, Beylikova, İnönü, Mahmudiye, Çifteler, Sivrihisar ilçelerinin tarihi ve turistik yönlerini içeren kitaplarım ilk kitaplarım idi. Seyitgazi, Frigya, Anadolu Mezar taşları, Eskişehir Cami ve Medreseleri, Eskişehir Türbeleri, Külliyeler. Eşme (Uşak), Kocatepe (Afyon), Dumlupınar (Kütahya), Pazaryeri (Bilecik) gibi toplam 45 kitabım kütüphanelerde.
386 ÖDÜL ALDI
Sadi Seda: Nejat Bey, bu kadar eserler yaptınız, yarışmalara katıldınız, kitaplar yazdınız, konferanslar verdiniz. Bunun karşılığında ne kazandınız?
Nejat İşcan: İşte bence bu kadar sorunun arasındaki en can alıcı soru bu. Bu soru için size çok teşekkür ediyorum. Hemen şunu söyleyeyim, karikatür ve fotoğraf ve Türk Süsleme Sanatı eserlerimden para kazanmadım. Sattıklarımla eserlerimi yapmak için malzeme aldım. Kitaplarımdan birşeyler kazandım. Bu kazandıklarımla kitaplar satın aldım. Satın aldığım kitaplarla da Eskişehir merkezi ile köylerinde kütüphane açtım. Bu kazancımın yarısını okullarımızın kütüphanelerine harcadım. En büyük kazancım ise aldığım ödüller oldu. Eğitim, Kültür ve Sanat dallarında yaptığım eserler, katıldığım yarışmalar ve vermiş olduğum konferanslarda 386 ödül aldım. İşte en büyük kazancım ve çocuklarıma bırakacağım em önemli miras bunlar.
73 KÜTÜPHANE AÇTI
Sadi Seda: Okullarımıza toplam kaç kütüphane kazandırdınız? Bu kütüphanelere kaç kitap bağışladınız?
Nejat İşcan: Bu sorunuz için de ayrıca teşekkür ediyorum. Buraya kadar anlattıklarım da çok önemli idi. Ancak bana göre en önemlisi okullarda açtığım kütüphaneler. Bazı okulların hiç kütüphanesi yoktu. Bazı okullarımızın kütüphanesi vardı ama içerisinde yeteri kadar kaynak kitabı yoktu. Yazdığım kitapların telif haklarından kazandığım paraların kitaplar aldım. Okullarda Kütüphaneleri yenilediğimi veya açtığımı duyan çevremdeki eşimden, dostumda, hatta hiç tanımadığım insanlardan kitap desteği geldi. Bazı okullarımızın kütüphanelerinin tadilatlarını yaptırdık, eksikliklerini tamamladık. 73’ncü kütüphanemizi Habib Edip Törehan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde açtık. Bu okulumuzun kütüphanesini yeniledik.73 kütüphaneye 120 bin civarında kitap bağışında bulunduk. Hedefimiz bu sayıyı 80, hatta 90’a çıkarmak. Gerek kitap konusunda gerekse okullarımızın kütüphanelerini yeniden düzenlenmesi için destek veren tüm dostlarıma candan teşekkür ediyorum. Onlardan aldığım destek sayesinde bu kütüphaneleri açtık. Bazı okullardaki kütüphaneleri Yunus Emre Meslek Yüksek Okulu öğrencileriyle ders ve uygulama sistemi çalışma sistemiyle birlikte gerçekleştirdik. Bu öğrenci kardeşlerime de bana destek oldukları için teşekkür ediyorum.