×

O ilaçlarla MS hastalığının ilerleyişini yavaşlatmak mümkün

Eskişehirli fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Dr. Berrin Akpınar, Multiple Skleroz (MS) hastalığını yavaşlatmak için tavsiyelerde bulundu.

Eskişehir'de MS hakkında bilgi paylaşan Dr. Berrin Akpınar, hastalığın kişinin bağışıklık sistemindeki bozukluk sonucu hem beyinde hem de omurilikte çok sayıda plaklarla ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğunu söyledi. Hastalığın ataklar halinde seyrettiğini ve son zamanlarda dünyada yaklaşık 3 milyon kişiyi etkilediğini ifade eden Akpınar, hastalarda en sık görme problemleriyle karşılaşıldığını belirtti. Dr. Akpınar, çift görme, işitme, konuşma bozuklukları, vücudun belirli kesimlerinde belirli derecelerde uyuşma, karıncalanmalar, kas güçsüzlükleri, kaslarda sertlikler, idrar kaçırma, hastaların dengelerinin ve yürüyüşlerinin bozulması gibi problemlerle karşılaşılabildiğini dile getirerek, nöroloji uzmanlarının hastalığın tanısını koyduktan sonra tedaviye bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlarla başladıklarını, bu sayede atakları önlemenin, sıklığını azaltmanın ve ilerleyici gidişatı yavaşlatmanın mümkün olduğunu aktardı.

“Kasları güçlendirici egzersiz programları ile elektrik stimülasyonları kullanılabilir”

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Berrin Akpınar, ilaçlara rağmen hastalarda bazı fonksiyon kayıplarının gelişebileceğini ve bu durumda rehabilitasyonun devreye gireceğinden bahsederek, “Hastalar bu fonksiyon kayıplarını en aza indirmek için mevcut vücudundaki fonksiyonla nasıl daha iyi hareket edebilir? Nasıl daha az diğer insanlara bağımlı şekilde yaşayabilir veya yaşam kalitesini nasıl arttırabilir? Rehabilitasyon ile biz hastalarımıza bunu öğretiriz. Burada tabii ki kişiye özel rehabilitasyon programları ön plana çıkar. Neden? Çünkü her hastalık her hastayı farklı derecelerde, farklı şekilde etkileyebilir. Rehabilitasyon sürecinde neleri yapıyoruz? Öncelikle nörolojik rehabilitasyonun olmazsa olmazı belirli egzersizlerdir. Hastanın neye ihtiyacı varsa ona göre hareket ederiz. Eklem hareketlerinde kısıtlılığı ya da kontraktürleri mi var? Bunun için eklem hareket açıklığı ve germe egzersizleri uygulanabilir. Eğer ki kaslarında güçsüzlük varsa, kasları güçlendirici özel egzersiz programları yanında elektrik stimülasyonları da kullanılabilir. Bunun yanında eğer ki dengesi bozuksa hem dengeyi arttırıcı özel egzersizler hem de sanal gerçeklik tedavileriyle hastalarımızı destekleyebiliriz” sözlerini kullandı.

“Hidroterapi kasları güzel şekilde gevşetmemizi sağlar”

Hastalarda istemsiz kas kasılmaları ve spastisite olabileceğini, bunun için de özel germe egzersizleri ile botulinum toksin enjeksiyonları yapılabileceğine değinen Dr. Akpınar, “Bu kasları gevşetmektedir. Hidroterapi de yine kasları suyun gevşetici özelliğinden faydalanarak güzel şekilde gevşetmemize imkan sağlar. Ancak burada sözünü ettiğimiz hidroterapi sıcak su tedavileri değil, normal egzersiz havuzlarında birebir fizyoterapist eşliğinde yapılan egzersizlerdir. Çünkü MS hastaları sıcak termal suların, kaplıcaların ve hamamların atakları tetikleyebileceğini bilirler. Dolayısıyla bunları önermiyoruz” şeklinde konuştu.

“Ozon tedavisi atakların sıklığını azaltmada olumlu sonuç veriyor”

Hastaların postürleri ve duruşları bozulduysa bu konuda da egzersizlerine destek verilebileceğine vurgu yapan Berrin Akpınar, konuşmasına şöyle devam etti:
"İdrar kaçırma gerçekten ciddi bir sorun olabilir ve MS'li hastalarda pelvik taban kaslarını güçlendirici egzersizlerin yanında manyetik alan stimülasyonlarıyla idrar taşırmalarının önüne geçmek mümkündür. Son yıllarda oldukça popüler olan ozon tedavisi de yine hem atakların sıklığını azaltmada hem de MS rahatsızlığının merkezi sinir sisteminde, omurilikte ve beyinde meydana getirdiği hasarların tamiratında olumlu sonuçlar verebilmektedir. Biz genellikle MS hastalarına düzenli bir yaşantıyı öneririz. Her zaman için uykularını düzenli almalarını, dengeli beslenmelerini, alkolden ve sigaradan uzak durmalarını, stresli bir yaşantılarının olmamasını, çok aşırı yorucu işlerle çalışmamalarını ve üzüntü, kaygı ile depresyondan uzak durmalarını öneririz. Bir de tabii ki mutlaka rehabilitasyonlarına düzenli olarak devam etmelerini tavsiye ederiz.”