×

İŞTE GENÇ GÖRÜNMENİN SIRRI

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahı Dr. Gülşah Uslu Yunusoğlu, kişiye özel cilt yenileme uygulamaları hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Her kadın içinde birçok saklı güzellik taşıyor. Genç yaşlarda sağlıklı, ışıldayan, gergin, canlı bir cilde sahipken, yıllar geçtikçe ciltte bazı değişiklikler oluyor. Ancak bu değişiklikleri küçük bakımlar ve bazı önlemlerle yok etmek mümkün. Daha genç, daha fit, daha bakımlı ve daha güzel görünmek isteyen tüm kadınların ciltte oluşan çizgi ve kırışıklıkları hafifleterek, daha dinamik, esnek, canlı, sıkı ve genç bir görünüm elde edebiliyor.
Estetik ve Plastik Cerrahı Dr. Gülşah Uslu Yunusoğlu, yaşlanmanın genetik miras, yaşam tarzı, beslenme ve çevresel faktörlerden etkilenen, her kişide farklı ilerleyen bir süreçten oluştuğunu belirtti. Dr. Yunusoğlu, ”Stres, yoğun iş temposu, hava kirliliği, yazdan kalma güneş hasarı veya soğuk havalar cilt üzerinde olumsuz etkilere sebep oluyor. Bu sebeple yaşam tarzı ve beslenmeye özen göstermek, çevresel faktörlerin etkilerini azaltmanın yanı sıra cerrahi olmayan küçük işlemlerle de bu süreç yavaşlatılabiliyor. Ameliyatsız işlemlerle anesteziye gerek kalmadan kısa sürede cildin ölü hücrelerden arındırılabilir. Bunun yanı sıra peeling, mezoterapi, PRP, dermaroller, botoks, dolgu, fraksiyonel lazer, ultrasonla yüz germe, hücre kültürü ile gençleşme gibi çeşitli uygulamalarla ciltte uzun süreli canlanma, sıkılaşma, gerilme, gençleşme elde ederek genç bir görünüme sahip olunabiliyor” şeklinde konuştu.

“Mezoterapi ile hücreler yenileniyor”
Cerrahi müdahale gerektiren durumlar dışında estetik ameliyatlara alternatif bu yöntemler giderek yaygınlaşıyor. Dr. Yunusoğlu, bu yöntemlerden biri olan mezoterapi ile ilgili şu bilgileri verdi, “Yüz, dekolte, saçlı deri bölgesine uygulanan, hücre yenilenmesini tetikleyen, kan dolaşımını düzenleyen bir mikraenjeksiyon tekniği olan mezoterapi uygulamaları, cildi tazeliyor, saç dökülmesinin önüne geçiyor. Estetik cerrah tarafından belirlenen kişinin problemine özel kombine edilebilen ilaçlarla uygulanan mezoterapi sonrasında, kişi rahatlıkla günlük aktivitelerine dönebiliyor.”

“Terleme sorununa karşı botoks”
Terlemenin önlenmesinde botoks uygulamasının etkili olduğunu aktaran Eskişehir Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahı Dr. Gülşah Uslu Yunusoğlu, “Dolgu uygulamalarında ise dudak kalınlaştırma, yüz ovalini yeniden sağlama, burun ucu kaldırma, derin kırışıklıkların doldurulması ve hacim kaybını yerine koyma gibi işlemler yapılıyor. En çok tercih edilen bir diğer yöntem ise botoks. Alın ve göz çevresindeki mimik çizgilerine bağlı kırışıklıkların azaltılması, dudak çevresinde sigara çizgilerinin yok edilmesi ve terlemenin önlenmesinde başarılı sonuçlar elde edilen botoks, çok kısa bir sürede uygulanabiliyor. Daha genç ve enerjik bir yüz ifadesinin botoks ile mümkün olabiliyor. Özellikle yaz aylarında son derece büyük bir problem haline gelen aşırı terleme, kişilerde sosyal, psikolojik sorunlara yol açıyor. Özellikle koltuk altı bölgesinde kötü bir görüntü oluşturan aşırı terlemeye, eller ile ayaklarda da kötü bir koku eşlik edebiliyor. Kişinin sosyal yaşantısını dahi etkileyen bu duruma, genellikle yılda bir yapılan botoks uygulaması çözüm olabiliyor” diye kaydetti.

“PRP uygulamalarıyla kırışıklık ve pürüzleri yok ediliyor”
Ameliyatsız estetik uygulamalardan biri olan PRP’de ise kişinin kendisinden alınan kan, özel bir tüpte muamele edilmesinin ardından ilgili bölgelere uygulandığını söyleyen Yunusoğlu, “PRP, ince kırışıklıkların giderilmesi, cilt yenileme, yara ve sivilce izlerinin giderilmesi, saç ekiminde başarının arttırılması için kullanılabiliyor. Genellikle 2-4 hafta aralıklarla ve 2-4 seans şeklinde uygulama yapılıyor. Ancak yılda bir kere yaptırılmasında fayda görülüyor. PRP uygulamalarının hücre yenip, kırışıklık ile pürüzleri kalıcı olarak azaltıp cildi gençleştiriyor. Bu uygulamada kişinin kendi kanı ile işlem yapıldığından alerji veya sağlık sorunu gibi riskler olmuyor” ifadelerini kullandı.

Estetik ve Plastik Cerrahı Dr. Gülşah Uslu Yunusoğlu, lazer uygulamalarıyla ise mimik kaslarının kasılmasına bağlı olmayan yüzeysel ve ince kırışıklıklar, doğum ile yaşlılık lekeleri, kılcal damarlar ve damar çatlamaları, damarsal tümörler, iyi huylu cilt tümörleri, akne izlerinin yok ettiğini belirtti. Dr. Yunusoğlu, “Cilt yenileme, dövme silinmesi gibi işlemlerin yanı sıra yüz gençleştirme, ameliyat ve yaralanmalara bağlı izlerin giderilmesinde de kullanılıyor. Lazer uygulamaları sonrasında güneşten korunmak gerektiği için özellikle kış aylarının tercih edilmesi öneriliyor” şeklinde ifade etti.

“Tek seans ile 3 yıl etki”
Son dönemde giderek yaygınlaşan yöntemlerden bir diğer olan ultrerapi, ameliyatsız yüz ve boyun germede tercih edildiğini aktaran Dr. Gülşah Uslu Yunusoğlu şöyle devam etti, “Yaklaşık 1 saatte yapılan ulterapi ile yanak, boyun, alın, göz çevresi, dekolte, el sırtı, kulak önü gibi alanlarda mevcut gevşeme, sarkma gibi yaşlılık belirtileri yok ediliyor. Canlanma, sıkılaşma, gençleştirme, tazeleme ve gerilme etkisi oluşturuyor. Tek seans uygulama ile etki 3 yıla kadar devam ediyor. Yoğunlaştırılmış ses dalgalarının cilt altı derin fasyal tabakalara iletilmesi prensibiyle çalışan ulterapi uygulamasından sonra kişi günlük aktivitelerine dönebiliyor.”