Instagram'ın yokluğu gerçekleri de ortaya çıkardı!
Sosyal medya platformu Instagram’a, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumları tarafından belirlenen düzenlemelere uyulmadığı gerekçesiyle erişim engeli getirilmişti. Uygulamaya giriş yapamayan kullanıcıların tepkileri büyürken, bu durum sosyal medya bağımlılığının etkilerini de ortaya çıkardı.
2 Ağustos tarihi itibariyle uygulamaya giriş yapamayan kullanıcılar diğer sosyal medya mecralarından uygulamanın açılmasına yönelik tepkilerini dile getiriyor. Diğer sosyal mecralarda yapılan paylaşımlarda tatil rezervasyonları, doğum günü organizasyonları gibi planların iptal edildiği paylaşımlar ise dijital bağımlılığın geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Hülya Turgut yoksunluk belirtisi gösteren durumların bağımlılık oluşturduğunu ifade ederek, kullanıcılara önemli tavsiyelerde bulundu.
“SAĞLIKLI OLANI FİZİKSEL SOSYALLİK”
Psikiyatri Uzmanı Dr. Hülya Turgut, instagramın kapanması ile birlikte ortaya çıkan durumdan ciddi dersler çıkarmamız gerektiğini belirtirken sosyal medya kullanımının insanları fiziksel sosyallikten uzaklaştırdığına dikkat çekti. Yiğit, “Instagram'ın kapatılmasından sonra ortaya çıkan tablodan çıkarmamız gereken ciddi dersler var. Fark edilmesi gereken çok önemli bir noktayı gösterdi bize bu durum. O da ’Dijital bağımlılık’ yani internet bağımlılığı. Birçok kullanıcı tatil planlarından özel gün planlamalarına kadar programlarını iptal etti. Çünkü sosyal medyada paylaşım yapıp oradan beğeni alamayacakları için yapılan planların bir anlamı kalmamış oldu. Bu da esasen dijital bağımlılığının en önemli tehlikelerinden biri olan sanal ortamda görünmek ve onun üzerinden kimliğini kurmak sorunsalını ortaya çıkardı ve bu durumun ne kadar tehlikeli boyutlara geldiğini de göstermiş oldu. Bizler aslında sosyal varlıklarız ve bu sosyalliği fiziksel olarak insanlarla temas etme sürecinde sağlamamız gerekir, sağlıklı olanı budur. Ama son yıllarda gittikçe artan sosyal medya bağımlılığı, bizleri sosyallikten, birebir insanlarla temastan uzaklaştırıp tamamen dijital ve sanal ortamda yalancı bir dünya içerisinde kimliğimizi kurma noktasına getirdi ki bu da elbette gerçekten kopmalara, gerçekten uzaklaşmalara, kimliğimizle ilgili karmaşalara yol açtı” dedi.
“KİMLİK KARMAŞASINA UZANAN SONUÇLARI VAR”
Uygulamaya ulaşamayan kullanıcılarda hayatın anlamsızlaşması, kimlik karmaşası gibi etkilerin görüldüğünü belirten Turgut, “Aslında sosyal medya hayatımızda elbette ki önemli. Normal boyutlarda, normal düzeyde ve sağlıklı şekilde kullanabiliyor olsaydık bugün bu kadar yoksunluğunu ya da eksikliğini hissetmezdik. Bağımlılık oluşturan bir nesne, süreç ya da madde ancak olmadığında ya da ulaşılamadığında yoksunluk yaratır. Ve şu an bizler toplumda bu yoksunluğun çok fazla görüldüğünden de yola çıktığımızda yine esasen sosyal medyayı doğru kullanmadığımızı, sağlıksız kullandığımızı ve ciddi bağımlılık geliştirdiğimizi görüyoruz. Bu nedenle depresyonlar, kaygı bozuklukları, bir takım kimlik karmaşaları, hayatın anlamsızlığı, boşluk hisleri ciddi anlamda artış gösterdi. Sosyal medyada gördüğümüz sahte hayatlara özenme nedeniyle de bunun ortaya çıkardığı narsisizm durumları, benmerkezci hayatlar, herkesin hayatının çok iyi olduğunu görme ya da zannetme, yalancı bir hayat beklentisi içerisine girme ve dediğim gibi bencillik, ben merkezciliğin arttığı, empatiden gitgide uzaklaştığımız, yoksunlaştığımız süreçlerin yaşanılması da aslında kaçınılmaz olacak” ifadelerini kullandı.
ZORUNLU DETOKS ÇÖZÜM DEĞİL
Getiren erişim engeli neticesinde kullanıcıların farklı uygulamalara kaymaya başladığını ifade eden Turgut, çözümün zorunlu mahrum kalma değil bilinçlenme olduğunu belirtti. Turgut, “Şu anda yaşanan zorunlu detoks neticesinde bağımlı olan birey, bağımlı olduğu nesneyi bulamayınca farklı bir nesneye de bağımlılık geliştirebilir. Kullanıcılar, ınstagram’ın eksikliğini farklı sosyal medyalarda kapatmaya çalıştıklarında elbette ki bu Instagram'ı bırakabildik anlamına gelmeyecek. Bağımlılık şekil değiştirmiş olacak ve yine devam edecek. Bu konuda dijital bağımlılıkta en temel çözüm noktası, bireysel olarak bilinçlenmek, toplum olarak bilinçlenmek ve bunlarla ilgili sosyalleşme alanlarının geliştirilmesi, yani alternatifler üretmek çok önemlidir. Bağımlılıkların yine en önemli tedavisinde ortaya çıkacak boşluğun daha faydalı bir durumla doldurulması gerekliliğidir. O bakımdan dijital bağımlılıktan kurtulabilmemizin en temel yolu da yüz yüze temas içerisinde olan sosyal grupların ortaya çıkmasını sağlamak, insanların bir araya geleceği, keyifli zamanlar geçireceği ya da bilgilerini arttıracağı ortamların yaratılacağı fiziki koşulların ortaya çıkması gerekiyor. Burada da yaptırım gücü olan işte belediyeler olur ya da diğer kamu kurum ve kuruluşlarına da burada görevler düşüyor” diye konuştu.