×

HİÇ EĞİTİM ALMADAN ÇİZİYOR

Eskişehir’de kuru fırça tekniği ile karikatür ve portre çizen Ressam Münir Yeşil, çocukluktan beri uğraştığı resim sanatını eğitim almadan geliştirdiğini söyledi. 

Haller Gençlik Merkezi’nde karikatür ve portre çizen Ressam Münir Yeşil, bu sanata merakının eskilere dayandığını söylüyor. Rus sanatçıların internetteki videolarını izleyerek öğrendiği kuru fırça tekniği ile 8 yıldır çalıştığını söyleyen Yeşil, bir süre konfeksiyon işiyle uğraşıp iflas ettikten sonra bu sanatı ticarete dönüştürdüğünü belirtiyor. Eğitim almadan bu işi geliştirdiğini anlatan Münir Yeşil, Eskişehir’de en çok öğrencilerin resim sanatına ilgi gösterdiğini ifade ediyor.

“AKLIM ERDİĞİNDEN BERİ RESİM YAPIYORUM”
Aklı erdiğinden bu yana resim yaptığını söyleyen Ressam Yeşil, “Ben çocukluktan beri resim yapmayı seviyorum. Ama Haller Gençlik Merkezi’nde 13 yıldır çalışıyorum. Resim merakı bende eskilere dayanıyor. Mesela ben okulda sadece resim ve müzik derslerinde başarılıydım, diğerlerinde değildim. Aklım erdiğinden beri resim yapmayı seviyorum, yapıyorum da. Önceden konfeksiyoncuydum, bıraktıktan sonra bu işe başladım. Askerden sonra falan daha çok ben bu işin üzerine eğildim. Örneğin misafirliğe, ev görümlüğüne ya da düğüne falan gideceğimiz zaman, o kişiye hediye olarak tablo yapıp götürüyordum. Emekli olduktan sonra bu işi yapmak istiyordum, ona da fırsat kalmadı, iflas ettim ve bu işe başladım” dedi.

“BU TEKNİĞİ RUS SANATÇILARDAN ÖĞRENDİM”
Eğitim almadan bu işi geliştirdiğini ve kuru fırça tekniğini Rus sanatçılardan öğrendiğini anlatan Yeşil, “Eğitim almadım ama şöyle söyleyeyim, benim esas daha önceki yaptığım resimler kuru pasteldi. Fakat bu kuru fırça dediğimiz bu tekniği ben internette Ruslarda gördüm. Yaklaşık sekiz yıldır falan bu tarzda çalışıyorum. Tarzım bu değildi aslında önceden” ifadelerini kullandı.

“RESİMLERİMDE HALA KUSUR ARARIM”
Ressam Münir Yeşil, yıllardır bu işle uğraşmasına rağmen, halen çalışmalarında kusur aradığını söyleyerek şöyle devam etti:
“İlk başlarda herkes bana destek verdi, beğendi. Zaten bunlar sizi kamçılıyor. Yani siz iyi bir şey yaptığınızı başkaları tarafından da takdir edildiğinizi görünce, daha iyi yapma isteği doğuyor. Zaten sadece resim değil ne olursa olsun bu böyledir. Hep daha iyiye daha iyiye gidiyorsun. Araştırmaların artıyor. Yani birde ben şunu söyleyeyim, iyi bir şey yaptığınız iş, hangi iş olursa olsun, bundan daha iyisi olmaz dediğiniz zaman orda durur. Gelişme gösteremez. Bir daha ki resmimi daha iyi yapmak için çalışmalarımda halen kusur ararım. Kendini geliştirmek bu şekilde olur.”

“EN ÇOK ÖĞRENCİLER İLGİ GÖSTERİYOR”
Günlük ortalama 3 ila 4 arasında resim çizdiğini anlatan Yeşil, bu sanata en çok öğrencilerin ilgi gösterdiğini anlatıyor. Ressam Münir Yeşil, “Burada da bir öğrenciler ağırlıklı. Sevgilileri için en iyi hediye diye düşünüyorlar. Alınan hediyelerin hepsinin bir ömrü vardır, bitince atılır. Ama bu durur, unutulmaz. Günde yüz kere burnunun dibindedir, gözünün önündedir. Yani görürsün hatırlarsın. Bence önemli bir hediye yani. Eskiden vatandaşlar fotoğrafını getirirdi. Daha sonra dijital çıkınca kendim de eğer iyi bir fotoğrafı yoksa kişinin fotoğrafını ben çekiyordum. Ama şimdi öyle hale geldi ki herkesin cebinde bir telefon var. Herkesin cebinde de fotoğraf makinesi var demek bu. Buradan whatsapp yapıyorlar, tabletten bakıp yapıyorum. Karikatür yarım saat ve 45 dakika arasında sürüyor. Detayına göre değişir. Porte yaklaşık iki, iki buçuk saat. Bazen de böyle çok sakal ve desen ayrıntıları varsa üç saati de bulabilir" şeklinde konuştu.

"ÜNLÜLERİN DE PORTRELERİNİ YAPTIM"
Yaptığı eserlerinde her zaman için eleştiriye açık olduğuna değinen Ressam Yeşil, ünlülerin portrelerini de yaptığını belirtti. Yeşil, "Ben şuna çok dikkat ederim; mesela çok birebir benzediğine inandığınız resmi müşteri bakıp, ‘Benle alakası yok’ der. Bu aynı şeyi soğukkanlılıkla dinlerim ve bozulmam hiç. Aynı şeyi fotoğrafçıda da der o adam. Makine çekiyor halbuki ama bu ben miyim der. Çok benzetemedim der. Der yani. Önemli olan, ona sizin ayrıntıları izah etmeniz ve hakikatten onun farkına varıp sizin varmadığınız bir yer ise düzeltmeniz ya da yenisini yapmanız gerekir. Şimdiye kadar ünlülerin portrelerini de yaptırarak hediye götürdüler. Şener Şen’i ve iki tane de Türkan Şoray’ın yaptırdılar. Buraya sinema günlerinde geldiğinde hediye olarak vermek için yaptırmışlardı. Siyasilerin de yaptırdılar" diye konuştu.