Kütahya’nın Gediz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Gediz’de Dünden Bugüne Deprem Gerçeği ve Alınması Gereken Önlemler” konulu panel ilgi gördü.
Mehmetçik Ortaokulu’nda düzenlenen panelde Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim üyesi Dr. Yusuf Güner moderatörlüğünde Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak ve Müdür Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Tiryakioğlu sunum gerçekleştirdi.
Yoğun ilgi gören panelde Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim üyesi Dr. Yusuf Güner 28 Mart 1970’de yaşanan Gediz Depremi ile ilgili veriler görselleriyle birlikte paylaştı. Dr. Yusuf Güner, 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremde yaşanılanlara da vurgu yapılan panelde deprem öncesi, deprem esnası ve deprem sonrasında yapılması gerekenler ve alınacak önlemler hususunda bilgilendirmeler yaptı.
Panelde Gediz fayının 910 yılda bir deprem ürettiğini söyleyen Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, “Bu bölgede yapılan bilimsel çalışmalar bu fayların üzerinde deprem tekrarlama periyodu 910 yıl olduğunu gösterdi. Bir dahaki depremi 2880 yılında üretecek” dedi.
Prof. Dr. Özkaymak, “Her ne kadar Gediz fayı 910 yıl sonra deprem üretecek olsa da etrafında çok sayıda büyük deprem üretecek faylar var. Abide fayı 6.9, Kızılüzüm fayı 6.2, Banaz fayı 6.7, Şaphane fayı 6.7, Çukurören fayı 6.8, Çavdarhisar fayı 6.3, Naşa fayı 6.6, Emet fayı 6.7, Çaysimav fayı 7.1 şiddetinde deprem üretebilir” ifadelerini kullandı.
Depreme dayanıklı bina yapabilecek güçte olduğumuzu belirten Özkaymak, “Ama yapı stoğumuza baktığımızda şehir yapılarının büyük bir bölümü depreme dayanıksız olduğunu görüyoruz. İnşaat Mühendisi arkadaşlarımız bir binanın ömrünün 50 yıl olduğunu söylüyor. Gediz’de 1970 yılında yapılan binalar artık ömrünü tamamladı. Bunların değiştirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
"Hiçbir zaman bir teknoloji doğrudan bir depremi bu şekilde meydana getiremez”
Sosyal medyada depremle ilgili çok fazla bilgi kirliliği ve kaosun olduğunu söyleyen Prof. Dr. İbrahim Tiryakioğlu, depremin önceden tahmin edilmesinde kullanılan bilimsel olmayan ve bilimsel yöntemler olduğunu söyledi.
Hayvan davranışları, bulutların durumu ve gezegen dağılımlarına bakarak anlayanların olduğunu ifade eden Prof.Dr.Tiryakioğlu, “Bilimsel yöntemlerden sismisite ile depremlerin alansal ve zaman bağlı olarak dağılımıdır. Deprem zararlarının azalmasına esas teşkil eden deprem tehlike haritasının yapılabilmesi için kullanılan en önemli veridir” dedi.
Son Kahramanmaraş depreminin HAARP teknolojisi ile yapıldığını yönelik sosyal medyada dolaşan iddialara da değinen Prof. Dr. İbrahim Tiryakioğlu, “Hiçbir zaman bir teknoloji doğrudan bir depremi bu şekilde meydana getiremez” diye konuştu.
Sunumların ardından depremle ilgili soruları da cevaplayan panalistlere hediyeleri protokol tarafından takdim edildi.
Program sonunda panele katılan hocalara teşekkür eden Kaymakam Hakan Alkan, “Ben kendim Van depremini yaşadım ve oradaki organizasyonda bulundum. Maraş depremi sonrası Gediz’de bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantının temel amacı ilk üç günde Gediz’de neler yapılabilir. Kendi sınırlı imkânlarımız çerçevesinde kaymakamlık, belediye, sivil toplum kuruluşları ve üniversitemiz ile birlikte o toplantıdaydık. Gediz’de eksiklerimizi gördük, neler yapılabilir onu tartıştık. Bunlarla ilgili ileriki dönemlerde gerekli adımları atacağız” ifadelerini kullandı.
Deprem paneline Gediz Kaymakamı Hakan Alkan, Belediye Başkan Yardımcısı Şule Bilgili, Gediz İlçe Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bahadur, İlçe Jandarma Komutanı İsmail Yalçın, İlçe Emniyet Müdürü Halil Konca ile birlikte çok sayıda davetli katıldı.