Eskişehir'deki okullarda ücretsiz yemek ve temiz su sorunu!

Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında 2025 yılında uygulanacak asgari ücret 22 bin 104 TL olarak belirlendi. Uzmanlar yeni asgari ücretin yılın başlarında açlık sınırının altına düşeceği uyarısında bulunurken ÖVDERŞube Kurucusu Faik Alkan,  işçi ve emekçi çocuklarının maddi imkansızlıklar yüzünden okula devam edemediklerini ve büyük bir beslenme sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek okullarda 1 öğün ücretsiz yemek ve temiz su dağıtılmasının şart olduğunu söyledi.

BİRİ YİYOR BİRİ BAKIYOR

Eskişehir’in ilçelerinde taşımalı sistemin birçok sorunu da beraberinde getirdiğinin altını çizen Alkan, “Biz hep taşımalı eğitim yerine köy okullarının açılması gerektiğini vurguluyorduk. Köy okulları bizim için her açıdan önemli fakat mevcut durumda öyle bir şey yok. Taşımalı sistem içerisinde, sene başında bir kilometre sınırlaması getirildi. Bu sınırlama ile beraber en başta kız çocuklarının okula erişme sorunu ortaya çıktı. Bir taraftan da beslenme sorunu ortaya çıktı. Taşımalı sistemin olduğu ilçelerde, taşımalı sistem içerisinde olan çocuklara kumanya veya yemek dağıtımı gerçekleşiyor fakat aynı ilçe içerisinde evi uzak olan, aynı okulda okuyan çocuklar bu kumanyaya ulaşamıyorlar. ‘Biri yer biri bakar’ hikayesi karşımıza çıkıyor. Biz başından beri hep şunu söyledik, yerel yönetimlere ve siyasi iktidara çağrı yaptık; okullarımızda öğrencilerimize mutlaka ve mutlaka 1 öğün ücretsiz yemek ve su verilmeli. Çünkü hem çocuklarımız okullara aç gidiyorlar hem de yeni açıklanan istatistiklere ve sağlık alanında çalışma yapan kuruluşların yaptığı açıklamalara baktığımız zaman Türkiye’de öğrencilerimizin beslenmemeyle doğru orantılı olarak bodurluk sorunu ile karşı karşıyayız. Taşımalı eğitim bir sorun ve 1 öğün ücretsiz yemek politikasını hayata geçirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

GELECEK NESLİ KAYBEDİYORUZ

Bakanlığın bütçesinin 1 öğün ücretsiz yemek uygulaması için yeterli olmadığının altını çizen Alkan, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin her ne kadar arttığı söylense de Türkiye’nin temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda değil. Bakanlığın bütçesinin 3’te 2’si personel giderlerine ayrılıyor. Yatırımlara küçük bir oran kalıyor ve bu kalan oranla bizim söylediğimiz şeyi yapmaları mümkün değil. Burada devlet üzerine sorumluluk alacak. Dünya örneklerini inceleyerek yapacak. Bugün Kamboçya, Güney Kore yapabiliyorsa biz niye yapamayalım? Bugün çocuklara 1 öğün sıcak yemek, sağlıklı su verilemeyen bir ülkede eğitimi konuşmak bile abesle iştigal. Özellikle Eskişehir gibi üniversite kenti olan, eğitimde belli bir noktaya gelen bir kentte bu sorunu hala görüyorsak ve çözüm bulamıyorsak gelecek açısından bir nesli kaybediyoruz demektir” şeklinde konuştu.

UCUZ İŞ GÜCÜ HALİNE GELDİLER

ÖVDER olarak yoksul emekçi çocuklarının beslenmesindeki yetersizliğini sürekli gündeme getirdiklerinin altını çizen Alkan, “Yoksul emekçi çocuklarının beslenmesi temel sorundur. Okullardaki kantin fiyatlarının fahiş olması temel sorundur. En önemlisi, bir emekçinin çocuğuna harçlık verebilmesi artık bu ülkede temel sorundur. Yoksulluk indeksinin 84 bin liralara çıktığı, açlık sınırının 34 bin lira civarında olduğu bir ülkedeyiz şu anda. Asgari ücretin açıklanan bu oranıyla 4 kişilik bir ailenin sağlıklı olarak hayatını idame ettirmesi çok zor. Kira, ulaşım, giyim, çocuğa harçlık vermek mümkün değil ve bunu da görüyoruz. Şu anda cumhuriyet Türkiye’sinin en fazla devamsızlık oranını yaşıyoruz okullarda. MESEM’lere giden öğrencilerimiz var. MESEM’lere ciddi bir kayış var ve MESEM’lere giden öğrenciler artık okulu bıraktı ve sanayinin çarkları içerisinde ucuz iş gücü olarak karşımıza çıkıyor. Asgari ücretin artış oranına baktığımızda işçi ve emekçilerin çocukları okullarda sefalete teslim olacak” açıklamasını yaptı.