×

Eskişehir'de İYİ Parti'den “yeni çözüm süreci” hakkında önemli açıklama!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Partili milletvekilleriyle tokalaşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahçeli’ye destek vermesi, siyasette “yeni çözüm süreci” söylemlerini gündeme getirdi. Konuyu değerlendiren İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan, “Biz bu senaryoları çok gördük. Artık Türk milleti bu oyuna gelmez” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, yeni yasama yılının açılışında, DEM Partililerle tokalaşmasıyla başlayan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın"Cumhur İttifakı'nın uzattığı elin değerinin muhatapları tarafından anlaşılmasını ümit ediyoruz" açıklamasıyla devam eden süreç siyasette “Yeni çözüm süreci mi başlıyor?” tartışmalarını beraberinde getirdi. Cumhur İttifakı ortaklarının DEM Parti’ye yönelik açılımını değerlendiren İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan, “Hafızalarımızı biraz tazeleyecek olursak, 2011’de biz aynı ihaneti, aynı durumu yaşadık. Gerçekten çok askerimiz şehit oldu bu tablo sonucunda. Habur’dan geçişler, devam eden süreçte yaşadığımız çadır mahkemeleri sonucunda yine aynı senaryon tekrar gündeme geldi. Vatandaşın tek derdi ekonomi olduğu için, millet gerçekten bu senaryolarla çok ilgilenmiyor. Bugün senaristi aynı, yönetmeni aynı, başrol oyuncuları aynı, sadece altta figüranların değiştiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.

KADER BİRLİĞİMİZ VAR

Türkler ve Kürtlerin bu coğrafyada kardeş olduğunu belirten Ulucan, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ sözünü söylerken ‘Ne mutlu Türk olana’ dememiştir. Türk milleti kader arkadaşlığı yapmış, kurtuluş mücadelesi vermiş, bu mücadelede hiçbir etnik kökeni ayırmadan Misak-ı Milli sınırlarını oluşturmuştur. Nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti devletini bize armağan etmişlerdir. Biz de gelecek nesillere aktarmak için tüm mücadelemizi veriyoruz” ifadelerini kullandı.

AYNI SENARYOLARI ÇOK GÖRDÜK

2017’de İYİ Parti kurulduktan sonra Cumhur İttifakı’nın sürekli kan kaybettiğini söyleyen Ulucan, “İktidar kan kaybettiği için kendi şahsi oyunlarını hayata geçirebilmek adına, şahsi ikballeri doğrultusunda hareket eden birtakım bileşenleri de yanlarına çekmeye gayret ettiler. O zamanki ismi HDP’ydi, şimdi DEM oldu. O zaman HDP ile iş birliğine girdiler. Geçen dönem seçimlerinde de HÜDA PAR gibi kimliği belli olmayan, ne dediği belli olmayan, cumhuriyet değerlerine sahip çıkmayan bir yapıyla kucaklaştılar. Burada kendilerine de milliyetçilik bazında kalkan olarak Milliyetçi Hareket Partisi’ni kullandılar. Türk milliyetçileri artık bu oyuna gelecek yapıda değiller. Çünkü biz bu senaryoları çok gördük. Artık Türk milleti bu oyuna gelmez. İnşallah önümüzde yapılacak ilk demokratik seçimlerde de buna cevap vereceğiz” dedi.

ANAYASA YERİNE “BANAYASA” İSTİYORLAR

İktidarın suni gündemler yaratma çabasında olduğunun altını çizen Ulucan, “15 Temmuz kalkışmasından sonra herkes FETÖ’cü ilan edilmişti. Bugün de İsrail tehdidini dile getiriyorlar. Saçmasapan suni gündemlerle ülkenin asıl meselesi olan geçim derdini ve Anayasa değişikliği olacaksa da Cumhuriyet rejiminin daha çağdaş, yaşanabilir şekilde, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığını idrak edeceğimiz bir Anayasa yerine kendilerine göre Banayasa yapmaya çalışıyorlar. Biz Genel Başkanımız Müsavat Dervişoğlu öncülüğünde, aziz milletimizle beraber bu oyunların hepsini tek tek bozacağız. Artık sahne onların istediği gibi oynanmıyor” açıklamasını yaptı.

KİMSE MÜSAADE ETMEZ

Anayasa değişikliğinin referandumla değil de Meclis’te grubu olan ve olmayan tüm partiler, sivil toplum kuruluşları ve toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir şekilde yapılması gerektiğini ifade eden Ulucan, “2017 referandumundan sonra da bunu söylemiştik: Başkanlık sistemi Türkiye Cumhuriyeti devletinin kabul edebileceği bir yapı değil. Bu benim şahsi görüşümdür. Şu an Adalet ve Kalkınma Partisi’dir en büyük sıkıntısı Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemize kazanımları, onun adı, onun yaşattıklarıdır. Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde Türk milliyetçileri olarak geçmişten gelen, bize vatan olarak miras bırakılan topraklara ve cumhuriyet rejimine sahip çıkacağız. Burada asıl istenen nokta Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olmak yerine Türkiye Devleti’nin 1’inci başkanı olabilmektir. Bu oyun artık vatandaşlar tarafından da net görülmektedir ve kimse buna müsaade etmeyecektir” diye belirtti.