Eskişehir'de yaşayan 73 yaşındaki Kazım Yenipınar, 8 yaşındaki başladığı sigaradan 2000 yılında Ramazan ayında oruç tuttuğu esnada uzaklaştı. İftarda ve sahurda da sigara içmeyen Yenipınar, 41 yıl içtiği sigarayı bıraktı. Yenipınar‘ın en büyük üzüntüsü ise günde 6 paket sigara içen, kaybettiği KOAH hastası eşine sigarayı bıraktıramaması.
Sigaraya verdiği parayla şeker alıp dağıtıyor
Sigaraya verdiği parayla her gün naneli ve portakalı şeker almaya başlayan Yenipınar, yeleğinin cebine doldurduğu şekerleri ailesinden izin aldığı çocuklara ve vatandaşlara dağıtmaya başladı. 24 yıldır her gün güncel sigara ücretine denk gelen meblağ ile portakallı ve naneli şekerler alan böylelikle hem çevresindekilere hem de bünyesine iyilik yaptığına inanıyor.“Sigaranın parası benden çıksın fakat bedenime zararı olmasın”
Sigaraya başlamasını ve ne sebeple sigarasız yaşama geçtiğini belirten Kazım Yenipınar, "Sigaraya ilkokuldan çıktıktan sonra başladım. Yani o zamanlar köyde hayvan falan güderken 8-10 yaşlarımda başlamış olabilirim. Eğlence gibi başladık ve devam ettik. Ta ki 2000 senesine kadar. 2000 senesinde de baktım iyi bir şey değil, kendi isteğimle ve rızamla bıraktım. Ramazan Ayı'nın son akşamı olan 8 Ocak'tı. Dedim, Ramazan bitiyor. Biz yine buna başlayacağız. En iyisi ben bunu yavaş yavaş bırakayım. O gün sigaranın 1 tanesini kestim. Akşam orucumu açtıktan sonra yarımını içtim, bir yarımını bir daha içmek istemedim. Paket 6 gün cebimde gezdi. Ondan sonra atıverdim. İşte o sigara boyuna 'İç beni' dedi. Ayağımı 6 gün diredim, ondan sonra paketimi attım. Bir daha da o gündür bu gündür bir şeker vaat ettim. Dedim, bunun parası benden çıksın fakat bedenime zararı olmasın. Para nasıl çıkacak? Kalkıp da Türk parasını yırtamıyorsun. İşte böyle şeker alıp dağıtmaya başladım. O gündür bu gündür şeker alır dağıtırım" dedi.“Şekerle her gün eşi dostu sevindiriyorsun”
Her gün yaklaşık 1 sigara paketi parası kadar şeker dağıtımı gerçekleştirdiğini söyleyen Yenipınar, "Bazen belki 1 sigara paketinden daha fazla, bazen de eksik oluyor. Her gün aynı kiloyu dağıtamıyorum. Sağda, solda, otobüste, tramvayda, bankada ve çeşitli yerlerde dağıtıyorum çünkü o günkü o şekeri benim bitirmem lazım. Sonuçta onu hayrımıza, sevabımıza dağıtıyoruz. Bazıları mevlit okutmamı söylüyor ancak onu bir defa okutursun. Şekerle her gün eşi dostu sevindiriyorsun. Ben öyle alışmışım, öyle gidiyor. Bazıları pek uygun görmüyorlar ama ben alışmışım artık. Dağıtacağım ve dağıtmak da zorundayım" şeklinde konuştu.“İnsanlar mutlu oluyorlar, teşekkür ediyorlar”
Çocuklara kesinlikle bireysel olarak şeker vermediğine de dikkat çeken Yenipınar, sözlerine şöyle devam etti:"Çocuk anne, abla ya da abi kimin elinden tutuyorsa önce şekeri göstermem. Şeker vereyim mi diye işaret ederim, tamam derse gider kendisine veririm. Ben asla çocukların eline teslim etmem. İzin almadan da hiçbir çocuğa şeker vermem. Çünkü boğazına kaçar, sorumlusu ben olurum. Ayrıca çeşit bulundurmak zorundayım. Çünkü bazıları naneliyi istemiyor, başka çeşit istiyor. Cebimde onlardan da bulunduruyorum. İnsanlar mutlu oluyorlar, teşekkür ediyorlar."