×

Eskişehir Barosu'ndan sert açıklama: İstanbul Sözleşmesini kurban verdik!

Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Eylem Karacasu, kadın cinayetlerinin artmasının uygulanan politikalardan kaynaklandığını belirterek, “Bugünlere biz bir günde bir gecede gelmedik. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmış olması en büyük hatalardan bir tanesi” dedi.

Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Eylem Karacasu, ES TV’ye verdiği özel röportajda kadın cinayetlerinin artışının uygulanan politikalardan kaynaklı olduğunu belirtti. İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin büyük bir hata olduğunu belirten Karacasu, infaz sistemindeki eksiklikler nedeniyle cezaların caydırıcı olamadığını vurguladı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ KURBAN VERDİK

Kadın cinayetlerinin politik olduğunu belirten Karacasu, “Uygulanan politika yanlış. Sistemde temel çok büyük hatalar var. Bu hataların düzeltilmesi için atılan adımlar maalesef çok yetersiz kalıyor ve belli alanlarda görüyoruz ki bu adımlar atılmıyor. Dolayısıyla bu cinayetler maalesef ki önlenemiyor, giderek sayısı artıyor. Şiddetin boyutu maalesef eziyete varacak derecede artıyor. Bugünlere biz bir günde bir gecede gelmedik.İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmış olmasıen büyük hatalardan bir tanesi. Fakat uluslararası ortak aklın ürettiği bir yol haritasından, belirsiz süreli nafaka tartışmaları, homofobik korkular nedeniyle bir gecede çekildik ve kurban verdik biz İstanbul Sözleşmesi'ni” dedi.

CEZALAR UYGULANMIYOR

Cezalar caydırıcı olduğunu fakat değişen hiçbir şeyin olmadığını ifade eden Karacasu, infaz sisteminde köklü bir değişiklik yapılması gerektiğini belirtti. Karacasu, “Yasalarda düzenlenen ceza miktarları bakıyorsunuz yüksek, caydırıcı ve bir suçun kadına karşı işlenmiş olması daha da ağırlaşmasına sebebiyet veriyor. Fakat dönüyorsunuz uygulamaya bakıyorsunuz çok kısa süre içerisinde iyi halden tahliyeler görüyorsunuz ya da çok kısa süre içerisinde cezaevinden çıkmalar gibi hadiselerle karşılaşıyorsunuz” şeklinde konuştu.

ADALETİ SOSYAL MEDYA SAĞLIYOR

Ülkenin sosyal medyanın adaletine muhtaç hale geldiğini söyleyen Karacasu, “Bu kadar çok yaşanan olayın hengamenin içerisinde Beyoğlu'nda sokak ortasında nitelikli cinsel saldırıya uğrayan bir kadın arkadaşımızın faillerinin serbest bırakıldığını gördük. Sosyal medyada bu kadar yüksek ses çıkmasa, bu görüntüler tesadüfen yayılmasa, bu kadar yaygınlaşmasa, bu insanlar tutuklanacak mıydı acaba? Biz sosyal medya adaletine muhtaç mıyız? Bizim yapmamız gereken aslında topyekun bir mücadeleye girmek ve bir an önce gecikmeksizin ivedilikle bir can daha kaybetmeden İstanbul Sözleşmesi'ne dönmemiz gerekiyor. Bu bizim yol haritamız. Şiddetle mücadele konusunda bakın İstanbul Sözleşmesi o kadar nitelikli hazırlanan bir sözleşme ki hatta altın sözleşme” diye konuştu.

GÜVENDE DEĞİLİZ

Bu meseleyi sadece kadına yönelik bir mesele olarak bakmamak gerektiğini ifade eden Karacasu, İstanbul Szöleşmesi’ne geri dönülmesi gerektiğini ifade etti. Karacasu, şunları söyledi: “Üretilecek politikalarla beraber şiddetle çok küçük yaşlardan itibaren çocuklarımıza verilecek cinsiyet eşitliği eğitimleriyle mücadele edilmesi lazım. Toplumun tümüne yönelen bir şiddet söz konusu. Kesinlikle bir an önce bu karardan dönülmesi gerekiyor. Çok önemli bir sorun var. Hiçbirimiz güvende değiliz. Toplumda güvenli alan diye bir alan maalesef yok. Bu bir ateşse eğer bu şiddet bir sarmalsa bir gün herkesin bahçesine sıçrayacak” dedi.