Dolayısıyla insana ve çevreye verdiği zararlar bütün dünyaca kabul edilmiş olan termik santrallerin yapılmasına çok fazla bir gerek yok. Elektrik ihtiyacına baktığımızda bu termik santrallerin acil olarak yapılması için şu anda bir gerekçe görünmüyor.
TMMOB Enerji Komisyonu Başkanı Nedim Bülent Damar, ES TV’de Sadi Seda’nın konuğu oldu. Alpu’ya yapılması planlanan termik santral Türkiye’nin ‘enerji açığı meselesini’ de gündeme getirdi. Damar, “Türkiye’de enerji açığı var mı’ sorusunu şöyle yanıtladı: “Türkiye’de şu anda elektrik enerjisi açısından oldukça yüksek bir kurulu gücümüz var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’nün web sitesinden alınmış bilgileri paylaşıyorum. Orada 19 Aralık tarihi itibariyle kurulu gücünün 83 bin 229 MW olduğunu yazar. Bu ne anlama geliyor? Türkiye’nin 2017 yılındaki en yüksek enerji güç talebi 47 bin 660 MW olmuştur. Yani şöyle Türkiye’de bir elektrik kurulu gücü var. 83 bin 229 MW. Türkiye’nin de bir elektrik ihtiyacı var. O da 47 bin 660 MW. Arada yaklaşık 35 bin MW’lık bir fazlalık var. Bu fazlalık bize şunu gösteriyor; demek ki bizim Türkiye’nin elektrik ihtiyacını güç açısından karşılamak üzere 35 bin MW gibi bir yedeği var.”
Santraller yüzde 40 kapasitede
Tüketim bilgilerini de paylaşan Damar, “Türkiye’de elektrik tüketimi 2016 yılında 278 milyar KW/Saat’ti. 2017 yılı kasım sonu itibariyle 264 milyar KW/Saat oldu. Yılsonu itibariyle 292-295 milyar KW/Saat arasında olması bekleniyor. Bu şunu ifade ediyor. Bizim 83 bin 229 MW santralimiz var bu santralleri biz yüzde 40 kapasite ile çalıştırıyoruz ki biz bu kadar elektrik üretiyoruz. Eğer bunları ihtiyaç olsa yüzde 60 kapasite ile çalıştırsak o zaman çok daha fazla elektrik üretebiliyoruz. Buradaki soru şu; imkân var da çalıştırmıyor muyuz? Emre amadelik faktörü devreye giriyor. Yani kimi santralin suyu yok, kimisinin kömürü kiminde de arıza olabiliyor. Emre amadelik faktörü her gün ölçülüyor. TEİAŞ her gün kaç santralde ne kadar elektrik üretebilirizi ölçüyor. Bu faktör yüzde 67-75 arasında değişir. Yani her zaman yedeğimiz oluyor” dedi.
Hiç santral yapmasak...
Damar, “Hiç santral yapmasak ve böyle gitsek. Kaç yılına kadar ihtiyacımızı karşılar” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Elektrik ihtiyacı tahminini yapan TEİAŞ’a bakacağız. Üç senaryo var. Birinde düşük büyüme, birinde baz büyüme, diğerinde yüksek büyüme öngörülüyor. Düşük büyümede 347 milyar KW/Saat diyor. Baz büyüme gerçekleşirse 376 milyar KW/Saat, büyüme yüksek olursa 409 milyar KW/Saat deniyor. Eğer biz mevcut kapasitemizi yüzde 40 değil yüzde 47 oranında çalıştırırsak düşük senaryoyu, yüzde 56 oranında çalıştırırsak yüksek senaryoyu karşılayabiliyoruz. Buna EPDK’dan alınan lisanslarla yapılan 26 bin 500 MW dâhil değil. Hiç de küçük bir rakam değil. Yani mevcut kurulu güce üçte bir oranında daha katkı geliyor. Dolayısıyla Türkiye’de çevreye yaptığı etkiler, insana ve çevreye verdiği zararlar kesin olan ve bütün dünyaca kabul edilmiş olan termik santrallerin yapılması için enerji ihtiyacı açısından çok fazla bir gerek yok.”
2026’ya kadar ihtiyaç görünmüyor
Damar, “Enerji açığı yoksa neden termik santral yapılıyor” sorusu için de “Benim bu soruya cevap vermem olanaksız. Devlet yaptığı yatırımların eminim ki fizibilite yapıyor. Araştırma yapıyor. Ve bir karar veriyor. Bu verdiği kararı neye dayandırıyor, hangi gerekçelerle yaptığını bilmiyoruz. Bizim bildiğimiz ihale ilanı çıkıyor. Ocak 26’da yapılacak. Alpu’daki kömürden elektrik üretilmesi için santrali yapılmasını ihale edeceğini biliyoruz. Bunu hangi gerekçelerle, Türkiye’nin bu kadar kurulu elektrik gücü varken üstelik 2026’ya kadar da ihtiyaç görünmüyorken bunu niçin yaptığını bilemiyorum. Elektrik ihtiyacına baktığımızda bu santralin acil olarak yapılması şu anda bir gerekçe görünmüyor. Devletin açıkladığı rakamları bunu gösteriyor” diye konuştu.