×

Diyet Mevsimlik Değil, Ömürlük Olmalı: Uzmanlardan Kilo Verme Önerileri

Havaların ısınmasıyla birlikte, yaza hazırlanmak ve kilo vermek isteyen vatandaşlar diyet programları uygulamaya başladı. Ancak bilinçsiz diyet programlarının sağlığı olumsuz etkileyeceğini belirten uzmanlar, doğru bir diyet programı için önerilerde bulundu. Doğru bir kilo verme sürecinin kısa sürede olmayacağını ifade eden Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden, "Sağlıklı beslenme ömürlük olmalı" ifadelerini kullandı. Erden yanlış bilinen konuları açıklayarak, su tüketimi, psikolojik açlıkla başa çıkma ve içeriği belirsiz ürün kullanımı konularında da uyarılarda bulundu.

Yaz dönemine girilmesiyle birlikte poliklinik taleplerinin artmaya başladığını ifade eden Erden, diyet yaparken su tüketiminin de önemine dikkat çekti. Erden "Öncelikle diyet ve sağlıklı beslenme mevsimlik değil bir ömürlük olmalı. Yaz dönemine girerken yapılan diyetlerde ki en büyük hatalardan biri bizler su ihtiyacımızın artmasıyla birlikte susuzluğumuzu meyvelere saldırarak çıkarmaya çalışıyoruz. Öncelikle danışanlarımızın su ihtiyaçlarını tamamlanmasını rica ediyorum. Açlık halinde hemen bir yiyeceğe yönelmemeli. Kan şekeri düştüğünde ve o anda açlık hissedildiğinde önce bir bardak suyu yudum yudum içmelerini tavsiye ediyorum. Eğer açlık devam ediyorsa dönemin mevsim meyve ve sebzelerini tüketmelerinde fayda var. Bu dönemde etten daha kısıtlı beslenmekte yine faydalı olacaktır çünkü hayvansal proteinleri ağır kabul ediyorum. Bunun yerine tam buğday gruplarından daha hafif proteinleri tercih ederek bir ve yağları azaltarak bir beslenme uygulanabilir. Bunlar, tarımda görebildiğiniz bulgur, pirinç, nohut, yeşil mercimek gibi proteinlerdir" dedi.

"ÖNCE PSİKOLOJİK AÇLIĞIMIZI DOYURMALIYIZ"

Kısa zamanda kilo vermeyi vaat eden diyetlerin sürdürülebilirlik açısından halen tartışmalı olduğunu dile getiren Erden, "Eğer çok kısa bir sürede kilo vermemiz gerekiyorsa o zor diyetler, kısıtlı diyetler, uzun açlıklar uygulanabilir. Ama sağlık için soracak olursak uzun vadede bize çok büyük kayıplar verir. Kan şekeri regülasyonu dediğimiz şeker düzeninin bozulması bir insanın kendisine yapabileceği en büyük zarardan biridir. Her 4 saatte bir aslında kısa kısa ara ara minik minik öğünleri bizim önermemizin sebebi de budur. Kontrolsüz yemenin önüne geçiyoruz bu şekilde. Kan değerlerimiz daha normal, kan şekerlerimiz daha normal olduğunda öğüne olan ilgimiz de azalıyor. Tabak porsiyonları bizler için çok önemli. Artık çok büyük tabakları kullanıyoruz masalarımızda. Daha küçük porsiyonları, daha küçük tabakları özellikle sofralarımızda yer verirsek, daha küçük çatal ve kaşıklarla tüketimi sağlarsak, öncelikle psikolojik açlığımızı doyurmuş oluruz, arkasından fizyolojik açlık zaten doyuruluyor" diye konuştu.

"HAYAT DENGEDEN İBARETTİR"

Diyet yaparken en çok zorlanılan konulardan biri olan tatlı krizleriyle nasıl başa çıkılacağını ifade eden Erden, "Aslında beslenme ve diyet uzmanlarıyla çalışan, danışanlar bilirler ki bizler diyet listelerimize tatlılara da yer veririz. Önemli olan porsiyondur, dengelemektir. Hayat her zaman bir dengeden ibarettir. Hiçbir şey tamamen yasak ya da tamamen tehlike arz etmez tabi ki altta yatan klinik bir tablo olmaması durumunda geçerlidir. Tatlı krizinin önüne geçmek için daha basit, daha sağlıklı, masum meyveler öneriyoruz. Ama bunun yanında kan şekerini sağlamak için mutlaka yanında bir bitki çayı ya da mutlaka bir süt, yoğurt grubu da  tüketmelerini öneriyoruz.

"İÇERİĞİNİ BİLMEDİĞİNİZ ÜRÜNLERDEN UZAK DURUN"

Aktarlarda satılan ve hızlı kilo vermeyi vaat eden ürünlerle ilgili açıklama yapan Erden, "Eğer böyle bir şey olsaydı, beslenme ve diyetisyen bölümü kesinlikle kapatılırdı. Aktarlarımıza bir muhalefet oluşturmuyorum ama denetimler bu noktada yetersiz oluyor. Ambalajlı her ürün, gıda tarım ve sağlık bakanlığı tarafından kontrol ediliyor ama aktarlarda bunun önüne geçemiyoruz. O karışımların ne derece, ne kadar oranlarda karıştırıldığını bilmediğimiz için ve karaciğer ve böbrek toksitesini hesaplayamadığımız için bu konuda biraz daha dikkat etmemiz gerekiyor. Ihlamur gibi bitkiler tabii ki kullanılabilir ancak içeriği belli olmayan karışım ürünleri önermiyorum