×

Çocuklarda ayrılık kaygısı

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Psikologu Hilal Aktaş, her yol denenmesine rağmen...

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Psikologu Hilal Aktaş, her yol denenmesine rağmen ailelerinden ayrılmakta hala zorluk çeken çocuklar için bir uzman desteği alınmasında fayda olabileceğini belirtti.

“Çocuklarda Ayrılık Kaygısı” ile ilgili açıklamalarda bulunan Hilal Aktaş, insanoğlunun hayatı boyunca birçok ayrılık yaşadığını, çoğu zaman bu ayrılıkların insanı mutsuz ettiğini belirtti. Bir daha bu kadar birlikte olamayacak olma düşüncesi, eskisi gibi aynı sıklıkta görüşemeyecek olmak, belli bir süre sevdiklerimizi göremeyecek olmanın insanda mutsuzluğa sebep olduğunu anlatan Acıbadem Eskişehir Hastanesi Psikologu Hilal Aktaş “Çocuklarda Ayrılık Kaygısı”nı anlattı.

Ayrılıkların insanda terk edilmişlik duygusu yaşattığını, yalnızlık hissi uyandırdığını kaydeden Aktaş, “Birden bire etrafımızda bir sessizlik olur, bir boşluk hissedilir ve bu da beraberinde yalnızlık duygusunu getirir. Bunların yanında bazen de birinden ayrılmamızın ya da uzaklaşmamızın nedeni başka arayışlar içine girmiş olmamızdır. Değişiklik ihtiyacı hissetmemiz ya da daha “özgür” olmayı istememiz de sebep olabilmektedir. Fakat ayrılıklar bir tercih olsa da, burada da belli bir yerde insanoğlu bir suçluluk hissedebiliyor çünkü birisini ardında bırakmıştır, o bıraktığı kişinin sevgisini kaybetmekten ya da hayatından tamamen çıkartılmasından korkar. Örneğin anneler ilk ayrılığı göbek bağı kesilirken yaşarlar. Bu kopma birden olur ve geri dönüşü yoktur. Anne, bebeğinin hareketlerini artık karnında hissedemeyecektir ve bebeğini artık başkalarıyla paylaşmak durumunda kalacaktır. Ayrılık yeni doğan bebek tarafından da hissedilir fakat hayatının ilk aylarında annesi ile tekmiş gibi yaşamaya devam edecektir. Annesinin kendinden ayrı bir varlık olduğunu görmeye başladığında ise onu kaybetmekten korkmaya başlayacaktır. Anne çocuğun gözü önünden uzaklaşmaya başladığında ve gözü önünde olmadığında çocuk bağıra bağıra ağlar çünkü annesinin hala var olduğunu anlamaz. İlk aylarda annenin yokluğu göz önünde olmaması, anneyi tamamen kaybetmiş gibi yaşanır çocuk tarafından ve annenin geri dönecek, geri gelecek ihtimali yoktur. “Anne sonsuza dek gitti” diye düşünür. Bu kaygı “ayrılık kaygısıdır” diye belirtti.

ÇOCUKLAR AYRILIK KAYGISINI HANGİ YAŞTA YAŞARLAR?
Ayrılık kaygısının, çocuk gelişiminin normal ve gerekli bir süreci olduğunu, 6’ncı ayda meydana gelebileceğini anlatan Psikolog Hilal Aktaş “Fakat genellikle 8 ve 11’nci aylar arasında yaşanır ve 12-24 ayları arasında ise ara ara görülebilir. Bu kaygı türü bazı çocuklarda 3 yaşına kadar da devam edebilir. Fakat bebekler büyüdükçe, genellikle 18’nci aydan itibaren bu kaygılar daha tolere edilebilir hale gelir. Annesinden ayrılmayı beceren çocuk artık özerklik ihtiyacını ve sosyalleşme becerilerini çalışabilecek psikolojik olgunluğa erişmiş olur” şeklinde ifade etti.

AYRILIK KAYGISINI YÖNETEBİLME
Psikolog Hilal Aktaş, ayrılık kaygısının nasıl yönetilebileceğini konusunda da şunları anlattı;
“Çocuğunuzda ki ayrılık kaygısını ciddiye alın. Çocuğunuz korktuğunda ona sarılın, okşayın, ona güven verin. Çocuğunuzla aynı odada değilseniz, yüksek sesle konuşun, şarkı da söyleyebilirsiniz. Çocuğunuza ne yapacağınızı ve hemen döneceğinizi söyleyin. Örneğin “çöpleri çıkarıp hemen döneceğim”. Çocuğunuz ağlamaya başlarsa, söylediğiniz işi yapın ve yanına hemen geri dönün. Sözünüzde durduğunuzu görecektir, bir sonraki ayrılık daha kolay olacaktır. Eşinizden çocuğu sakinleştirmesini isteyin. Çocuk sizi anneyi istese de, eşiniz çocuğu sakinleştirmeye çalışırken onun yanında kalın.”

ÇALIŞAN ANNELER ÇOCUĞUNDAN NASIL AYRILMALI
Çalışan anneler için, çocuğunu kreşe, ana sınıfına bütün gün bırakıp işe gitmenin hiç de kolay olmadığını belirten Psikolog Hilal Aktaş, ayrılıkları kolaylaştırmak için ne şunların yapılmasını önerdi;
“Çocuğunuzla vedalaşın ve bunu olabildiğince kısa tutun. Geri döneceğinizi mutlaka söyleyin. Bir kaç günlük bebeğin bile annesinin neden gittiğini bilmeye ihtiyacı vardır. Çocuğunuz ağlamasın diye ya da tepkisinden korktuğunuz için kaçar gibi asla gitmeyin. Bu çocuğunuzun kaygısını arttıracaktır, birden bire kaybolmuş olmanızı anlamayacaktır ve size daha da bağımlı olacaktır. Çocuğunuzun önünde kesinlikle ağlamayın. Çocuğunuzun ağladığını ve yokluğunuzda sakinleşmediğini duyup sakın geri dönmeyin. Çocuğunuz sakinleşecektir. Geri dönmeniz ayrılığı daha da zorlaştıracaktır. Çocuğunuzdan bir süreliğine ayrı kalmanız gerektiğinde ve çocuğu büyük anneye yada babaya emanet ettiğinizde, döndüğünüzde sizi görmek istemeyebilir, sizinle ilgilenmeyebilir yada size vurup size bağırabilir. Size olan öfkesini, kızgınlığını göstermesine fırsat verin. Çocuğun da duygularını paylaşmaya ihtiyacı vardır. Çocuğunuzu tüm gün annesiz bıraktığınız için iş hayatınızı asla kabusa çevirmeyin. İş hayatında başarılı ve mutlu olan bir anne bunu mutlaka evde yansıtır. Daha dengeli ve daha ulaşılabilir bir anne olursunuz ve çocuğunuzla verimli vakit geçirme fırsatını bulursunuz. Yokluğunuzu kapatabilmek için çocuğunuzu sevginizle de boğmamaya çalışın. Her bebek farklıdır. Bazıları daha kolay ayrılabilirken bazıları ise zorlanabilirler. Çocuğunuz sizden kesinlikle ayrılmıyorsa ve her yolu denedim diyorsanız bu durumda bir uzman desteği almanızda fayda olabilir.”iha