SORUMLU DEĞİL MAĞDURUZ
Ekonomik krizin emekçilerin belini büktüğünü ifade eden mevcut başkan ve başkan adayı Kemal Azak, “Çarşı pazar adeta yangın yerine dönmüş durumda. Emekçilerin sofrasındaki ekmek her geçen gün küçülüyor. Çocuklarını okula gönderirken yanlarına beslenme koyamıyor, ceplerine harçlık bırakamıyorlar. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Bu krizin sorumlusu biz emekçiler değiliz, biz mağdurlarıyız.Bu şerefli görevi yürütürken her şey her zaman istediğimiz gibi gitmiyor. İşverenle eşit şartlarda değiliz ancak olabilecek en iyi sonuçları almaya çalışıyoruz. Bu noktada vicdanen çok rahatız. Toplu iş sözleşmelerinde süreçleri tıkayıp, işçi arkadaşlarımızı sıkıntıya sokmadık. Ücret ödemelerinde hiçbir aksaklık yaşanmadı. Tarafları çıkmaza sürükleyecek maceracı tavırlardan uzak durarak, yapıcı yaklaşımlarımızla sizler adına en iyi sonuçları almaya çalıştık” diye konuştu.
SÖZLER TUTULMADI
Mevcut yönetime eleştiriler de bulunarak söze başlayan başkan adayı Deniz Kalkan ise, “Mevcut yönetimden, şu ana kadar böyle bir mücadele kıpırtısı görmediğimiz gibi, mücadele edeceklerine dair umudumuz bile yok. İşçiler, sorun yaşadıklarında yöneticilere asla ulaşamıyorlar. Nadiren ulaşanlar ise ilettikleri sorunların bırakın çözülmesini sümen altı edildiğini ifade ediyorlar. Toplu sözleşmelerde en iyi sonucu alacaklarını ifade etmişlerdi, sosyal hakların tavandan kazanılacağını söylemişlerdi, belediyelerde mobbinge uğrayan işçilerin yanında olacaklarını belirtmişlerdi, haksız yere kimsenin işinden olmayacağını duyurmuşlardı, demokratik bir yönetim sergilemek suretiyle eleştiri ile öneriye açık olduklarını iddia etmişlerdi. Ne yazık ki işçiye verilen bu sözlerin hiçbirisi tutulmadı” ifadelerini kullandı.
İŞÇİLERİ ÖRGÜTSÜZLEŞTİRİYORLAR
Mevcut anayasanın 66. maddelerinin bugün fiilen uygulanmadığını kaydeden CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, “Nedir bunlar? Toplu sözleşme ve grev hakkı, sendikalaşma hakkı ve çalışma hayatına dair özgürce mücadele edebilme hakkı. Peki ülkemizde bu haklar uygulanıyor mu? Ne yazık ki hayır. Geçtiğimiz günlerde bazı grevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ertelendi, işçilerin hak arama mücadelesi yasa dışı sayıldı. Bu süreçte bazı sendikacılar gözaltına alındı, hatta tutuklanan ve halen cezaevinde olan sendika şube başkanları var. İşte bu tablo, nasıl bir düzende yaşadığımızın açık bir göstergesidir. Özel sektörde örgütlü işçi sayısı yalnızca 1 milyon civarında. Bu durum, son 22 yıldır AKP iktidarının ve onun destekçilerinin işçileri nasıl örgütsüz hale getirdiğini gösteriyor” dedi.