Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık, zemin kayması sebebiyle 5 yıldır ibadete kapalı olan ve son olarak da yakılıp yeniden yapılmasına karar verilen kentin samp-imgelerinden Çinili Camii ile ilgili konuştu. Başkan Işık, caminin yıkılıp yeniden yapılmasına karşı çıkan bazı çini sanatçılarına tepki gösterdi. Işık, "Vazoyu mahvettiler, Çinili Cami’yi de mahvedecekler gibi son derece absürt bir anlayışla bu şehrin değerlerine saygısızlık gösterenlerle bir arada olamayız. Bizim sorumluluğumuz var" dedi.
Kütahya’nın önemli değerlerinden ressam, neyzen ve minyatür sanatçısı Ahmet Yakupoğlu’nun eserlerinin ve kişisel eşyalarının sergilendiği Özel Ahmet Yakupoğlu Müzesi, Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık’ın katılımıyla, Maltepe Mahallesinde ziyarete açıldı.
Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık, çini camiyle alakalı hususa açıklık getirdi. Başkan Işık, “Zafer Meydanı’nın yapımında vazo ile ilgili olarak Valimiz ve şahsımızın başkanlığında 20’ye yakın sanatçımızı istişare için davet ettim. Davet etmemize rağmen katılmayan, toplantı gününden bir gün önce akşam saatlerinde yapılan paylaşımla ‘Belediye Başkanı bunun siparişini bile vermiştir, biz figüran olmayız’ diyenlerin sözü ile bu şehir hareket edemez. Şimdi de Çinili Cami üzerinden prim yapmaya çalışıyorlar. Kusura bakmasınlar. Biz bu milletin seçilmiş, atanmış, görevlendirilmiş bu devletin sorumlularıyız. Şehrin değerleri üzerinden birilerini yıpratmaya müsaade edemeyiz. Önceki Valimiz Ömer Toraman’dan bugüne sayın valimizin gelişi ile beraber Çinili Cami ile ilgili olan her işin içinde biz de varız. Yetkili olarak yokuz. Malın sahibi belli. Ama her konuda o günden bugüne takip ediyoruz. Geldiğimiz noktada bilim diyor ki, bu ülkenin marka değerleri diyor ki, bunun içine bir cami yaparak camiyi korumaya kalkmayın. Vatandaş da diyor ki ’biz camide ibadet yapacağız’. İçine bir kılıfla cami yapıp, onu da şu haliyle zemin taşımıyorsa, onunla beraber gelecek yükle bu cami daha hızlı ölür diyenlere saygı duymayacak mıyız? Bu cami yıkılır diyenlere sesimiz olmayacak mı? Kulağımızı açmayacak mıyız? Bir iki tane, şehre değer katan eserde kendini öne çıkartmaya çalışanlar mı bu şehri yöneteceğiz? Yoksa bu mümtaz topluluğun sağduyu ile ortak aklı ile mi yöneteceğiz? Belediye Başkanı siparişini vermiştir diyenler öbür dünyada ve bu dünyada kendi vicdanları ile kendilerini yargılarlar. O vazoya sadece eski halini restore etmek ve korumak amacıyla ki oradaki topluluktaki oy çokluğu ile alınmış karardır. Tutanak altına alınmıştır, günü geldiğinde kamuoyuna açıklarız. Bu şehrin sanatçıları, 1970 yılında o vazoyu yapanların evlatları dahi 3 metrelik halinin korunmasını karara aldılar, biz gereğini yaptık. Şahsımın düşüncesi biraz daha büyük yapmaktı. ’Vazoyu mahvettiler, Çinili Cami’yi de mahvedecekler’ gibi son derece absürt bir anlayışla bu şehrin değerlerine saygısızlık gösterenlerle bir arada olamayız. Bizim sorumluluğumuz var. Sayın rektörümün ve sayın valimin ne kadar çaba gösterdiklerinin şahidi benim. Birlikte korumak için, Anıtlar Kurulu üyeleri dahil olmak üzere bu haliyle bu şehre değer katacak bir yapıyı koruyabilir miyiz diye hepimiz uğraştık. Ama gelinen noktada bunun mümkün olmadığı teknik olarak zemin şartlarından dolayı, orada ki kaymadan kaynaklı bazı deformasyonlarla çok yakın zamanda kaybedeceğimiz Allah göstermesin bir anı yaşayacağız. Bir an önce rahmetlinin eserleri olan çinilerini kurtarıp gelecek nesillere, gelenin dua edeceği bir yapıya dönüştürmek için herkes burada aynı fikirde. Bugüne kadar her değere karşı çıkanların karşısında taklamı atacağız biz. Öyle bir dünyanın insanları değiliz. Darülkurrasından Hisar Kalesine, yoluna kadar gösterdiğimiz çabayı siz değerli hemşehrilerimiz ve sanatçılarımız yakından takip ediyor. Kurumlarımız üzerinde birilerinin varsa hesaplaşması ona müsaade etmememiz lazım. Bu yapıyı korumak başta üniversitemizin göreviydi. Üzerine düşeni fazlası ile yaptığına inanıyorum. Bundan sonrada gelecek nesiller koruyacak” diye konuştu.