Aktaş, Alzheimerin, bellekte ve öğrenme, konuşma, akıl yürütme, yargılama, iletişim ve günlük yaşam etkinliklerini sürdürme yetilerinde kademeli olarak yıkıma ve davranışlarda değişikliklere yol açan ilerleyici bir beyin hastalığı olarak tanımlandığını belirtti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, Türkiye 2050 yılında dünyada en çok Alzheimer hastası bulunması beklenen dört ülkeden biri olduğunu anlatan Uzman Psikoloğu Hilal Aktaş, “Alzheimer, hasta yakınları için son derece zorlu bir hastalıktır, hastadan daha fazla hasta yakınlarını yıpratan zorlayıcı bir hastalıktır. Alzheimer’ın başlangıcından itibaren hastanın bakım işlevini sürdüren ve hastayla aynı çatı altında yaşayan bireyler, ciddi psikolojik sıkıntılar yaşamakta ve bunlarla baş etmekte zorlanmaktadır. Bu nedenle hasta yakınlarının psikolojik olarak desteklenmesi ve danışmanlık hizmeti almaları oldukça önemlidir. Alzheimer sadece hastayı değil, hasta yakını ve hasta bakıcılar üzerinde de büyük etkisi olur bu nedenle bu hastalıkla yaşamaya alışmak ve baş edebilmek için destek almak gerekir” diye belirtti.
Hasta yakınlarında depresyon ilk sırada
Hasta yakınlarında görülebilen psikolojik bozuklukların arasında ilk sırada depresyon olduğunu, ardından anksiyete ve stres geldiğini söyleyen Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoloğu Hilal Aktaş, şunları belirtti;
“Hasta yakınının kendisi ve ailenin diğer üyelerinin geleceği hakkındaki yoğun kaygı ve korku bir şekilde kendini göstermektedir. Ben de Alzheimer hastası olacak mıyım? Çocuklarım da Alzheimer hastası olacak mı? Hasta yakınlarında Alzheimer hastalığı riski açısından yoğun bir kaygı süreci başlıyor ve bu hayatlarını çekilmez hale getirebiliyor. Yaşanan bu yoğun kaygı ve stres depresyon gibi hastalıklara da sıklıkla yol açabiliyor.
Depresyonun bakım verenler açısından mutlaka dikkate alınması gerekiyor. Alzheimer hastalarına bakmak zorunda olan aile bireylerinin yüzde 50’nden fazlasının depresyona giriyor. Unutulmamalıdır ki Alzheimer hastalarının zaman içinde yardımsız yaşayamaz duruma gelmesi, ona bakan yakınları ve ailesi için de ciddi bir yük oluşturur.Hastaya bakım veren kişinin ve hasta yakınlarının kendilerine bakmalı çok önemlidir. Sağlıklı uyku, sağlıklı beslenme, yaşanan stresle baş edebilme, dinlenme son derece önem taşır.”
Bu öneriler hasta yakınları için;
Aktaş, Alzheimer hastalarının yakınlarına şu önerilerde bulundu;
“Hastaya sevgi göstermek gerekiyor. Her hastada olduğu gibi, Alzheimerda da duygusal destek çok önemli. Hasta ile ortak anı paylaşımı, örneğin fotoğraf albümlerine birlikte bakmaları, videoları izlemeleri önceki yıllarda mutlu oldukları zamanlardan bahsetmeleri duygusal destek açısından gereklidir. Hasta yakınlarının hastaya ona bakmaktan rahatsız olmadıklarını hissettirmeleri gerekecektir. Örneğin ellerini tutmak, saçlarını okşamak, yanaklarına dokunmak sevgilerini göstermeleri açısından faydalı olacaktır. Bütün bunları yaparken, hastanın doktor kontrollerinin aksamaması ve psikolojik destek almalarını sağlamaları mühimdir.”