Acıbadem Eskişehir Hastanesi Acil Servis Hekimi Dr. Melike Yıldırım, Acil Servislere başvuran hastalara müdahalede önceliğin hayati tehlikesi bulunan hastalar olduğunu, baş, göğüs ve karın bölgesindeki riskli durumlara bu öncelikte müdahale edildiğini söyledi.
Dr. Melike Yıldırım, Acil Servislerde hasta önceliğinin hayati duruma göre değiştiğini belirtti. Baş ağrısı, göğüs ağrısı ve karın ağrısı bulunan hastalara hemen müdahale edilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Yıldırım, hastalık belirtileri, tanı ve tedavilerini anlattı. Göğüs ağrıları ile ilgili konuşan Dr. Yıldırım, “Hayati tehlikesi olan, acil ameliyat gerektiren, acil yoğun bakıma alınması gereken hastalara genel hatlarda bakıldığında baş, göğüs ve karın bölgesinde olan hastaların aciliyeti önemli. Bunlarda da göğüs ağrıları çok öncelikli. Kalp krizi, kalp durmasını tetiklediği için öncelik onlarda. Göğüs ağrısında sırta vuran, göğüste baskı oluşturan, kolda yayılan, sırta ani şekilde bıçak saplanır şekilde ağrılar, kalpte ritim bozukluğu hissettiren atmalar, soğuk terleme, tansiyon düşüklüğü, solunum arresti, ölüm korkusu gibi belirtileri olan hastalar bizim için önemli. İkinci önemli şey de diseksiyon denen aort damarının yırtılması. Tansiyon hastalığı varsa, damarı her zaman zorlayan bir hastalığı varsa, kolesterol yüksekliği varsa, damarlarında balonlaşma varsa, bu belirtilerde de diseksiyondan şüphelenmek gerekir. Göğüs ağrısı ile birlikte nefes darlığı da olursa pıhtı atma riski vardır. Damar hastalarında bu ihtimal de düşünülür. Ölümcül tehlikede bir durumdur. Hemen kan sulandırıcı tedaviler, pıhtının alınması gibi müdahaleler yapılmalıdır” dedi.
"HER ŞEYİN EN KÖTÜSÜNÜ DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ"
Baş ağrısı bulunan kişilerde şüphelenilen hastalıklar ve tedavi süreçlerinden söz eden Dr. Yıldırım, “Baş kısmında ağrılar da önemlidir. Baş ağrılarında migren tanısı vardır ama her baş ağrısının migren olarak geçiştirilmesini doğru bulmuyoruz. Tansiyon, kolesterol yüksekliği varsa, bugüne kadar yaşadığı en şiddetli baş ağrısı olarak nitelendiriyorsa tomografi gerekir. Her şeyin en kötüsünü düşünerek gitmek zorundayız. Beyin kanaması riski bulunabilir. Kafa travması sonrası başlayan baş ağrıları yaşayan hastalar beyin cerrahi bölümüne başvurmadan önce Acil Servise gelebiliyorlar. Travmadan günler sonra ortaya çıkan durumlarda biriken kan beyne bası yapmaya başlar. Tomografide de belli olur. Beyin zarı altında biriken kana hemen müdahale edilmesi ve boşaltılması gerekir” şeklinde konuştu.
"KARIN AĞRILARINDA APANDİSİTTEN ŞÜPHELENMEYİN"
Karın ağrısı yaşayan hastaların hayati tehlikesi bulunan bir durum yaşanabileceğini ve hastalığın seyrine göre müdahale edilmesi ve kontrollerinin yapılması gerektiğini aktaran Dr. Melike Yıldırım, “Karın ağrıları, apandisit ağrısı dışında birçok akut müdahale edilmesi gereken durum vardır. Safra kesesi taşı olan hastalarda o taş pankreas kanalını tıkadıysa hemen ağızdan alımın kesildiği damardan beslenmesi gereken bir durum olabilir. İştahsızlık, şiddetli bulantı ve kusma, bazen kahve telvesine benzeyen kusma, dışkıda siyahlaşma, uzun süre kabızlık, mide kanamasının belirtisidir. Kadınlarda kasıklara vuran ağrılar, yumurtalıkla ilgili problemlerden şüphelenmek gerekir. Erkeklerdeki kasık ağırları da testis ağrılarına neden olabilir. Bunları da ihmal etmemek gerekir. Uzun vadeli şikayetlerde de düzenli kontrollerin yapılması gerekir” ifadelerini kullandı.
"ACİL SERVİSTE ‘HASTALIK’ DEĞİL ‘HASTA’ KAVRAMI VARDIR"
Acil serviste müdahale önceliğinin hayati bulgular olduğuna değinen Dr. Yıldırım şöyle devam etti:
“Bizim için Acil Servisteki öncelik hayati tehlikedir. Yeşil alandaki hastaları da rahatlatmaya çalışıyoruz ama bu durumda yaşam konforunu bozan hastalıklar var. Diğer tarafta ise yaşamak ile ölmek arasında bir çizgi var. Öncelik hayati bulgulardır. Yasal olarak da vicdanı olarak da tıbbi etik olarak da bu durum böyledir. Yeşil alanda nitelendirilen hastaların Acil Servis dışında polikliniklerde de müdahalesi mümkün olabilir. Bunun da kriterleri var. Bir boğaz ağrısı vardır, 40 derece ateşi vardır müdahale etmemiz gerekir. Günlerce süren ishali vardır ama sıvı kaybı başlamıştır. O anki duruma göre yaşlı hastada, çocukta, gebede yaşanan hastalıklar risklidir. Acil serviste hastalık yok, hasta vardır.”iha
Dr. Melike Yıldırım, Acil Servislerde hasta önceliğinin hayati duruma göre değiştiğini belirtti. Baş ağrısı, göğüs ağrısı ve karın ağrısı bulunan hastalara hemen müdahale edilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Yıldırım, hastalık belirtileri, tanı ve tedavilerini anlattı. Göğüs ağrıları ile ilgili konuşan Dr. Yıldırım, “Hayati tehlikesi olan, acil ameliyat gerektiren, acil yoğun bakıma alınması gereken hastalara genel hatlarda bakıldığında baş, göğüs ve karın bölgesinde olan hastaların aciliyeti önemli. Bunlarda da göğüs ağrıları çok öncelikli. Kalp krizi, kalp durmasını tetiklediği için öncelik onlarda. Göğüs ağrısında sırta vuran, göğüste baskı oluşturan, kolda yayılan, sırta ani şekilde bıçak saplanır şekilde ağrılar, kalpte ritim bozukluğu hissettiren atmalar, soğuk terleme, tansiyon düşüklüğü, solunum arresti, ölüm korkusu gibi belirtileri olan hastalar bizim için önemli. İkinci önemli şey de diseksiyon denen aort damarının yırtılması. Tansiyon hastalığı varsa, damarı her zaman zorlayan bir hastalığı varsa, kolesterol yüksekliği varsa, damarlarında balonlaşma varsa, bu belirtilerde de diseksiyondan şüphelenmek gerekir. Göğüs ağrısı ile birlikte nefes darlığı da olursa pıhtı atma riski vardır. Damar hastalarında bu ihtimal de düşünülür. Ölümcül tehlikede bir durumdur. Hemen kan sulandırıcı tedaviler, pıhtının alınması gibi müdahaleler yapılmalıdır” dedi.
"HER ŞEYİN EN KÖTÜSÜNÜ DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ"
Baş ağrısı bulunan kişilerde şüphelenilen hastalıklar ve tedavi süreçlerinden söz eden Dr. Yıldırım, “Baş kısmında ağrılar da önemlidir. Baş ağrılarında migren tanısı vardır ama her baş ağrısının migren olarak geçiştirilmesini doğru bulmuyoruz. Tansiyon, kolesterol yüksekliği varsa, bugüne kadar yaşadığı en şiddetli baş ağrısı olarak nitelendiriyorsa tomografi gerekir. Her şeyin en kötüsünü düşünerek gitmek zorundayız. Beyin kanaması riski bulunabilir. Kafa travması sonrası başlayan baş ağrıları yaşayan hastalar beyin cerrahi bölümüne başvurmadan önce Acil Servise gelebiliyorlar. Travmadan günler sonra ortaya çıkan durumlarda biriken kan beyne bası yapmaya başlar. Tomografide de belli olur. Beyin zarı altında biriken kana hemen müdahale edilmesi ve boşaltılması gerekir” şeklinde konuştu.
"KARIN AĞRILARINDA APANDİSİTTEN ŞÜPHELENMEYİN"
Karın ağrısı yaşayan hastaların hayati tehlikesi bulunan bir durum yaşanabileceğini ve hastalığın seyrine göre müdahale edilmesi ve kontrollerinin yapılması gerektiğini aktaran Dr. Melike Yıldırım, “Karın ağrıları, apandisit ağrısı dışında birçok akut müdahale edilmesi gereken durum vardır. Safra kesesi taşı olan hastalarda o taş pankreas kanalını tıkadıysa hemen ağızdan alımın kesildiği damardan beslenmesi gereken bir durum olabilir. İştahsızlık, şiddetli bulantı ve kusma, bazen kahve telvesine benzeyen kusma, dışkıda siyahlaşma, uzun süre kabızlık, mide kanamasının belirtisidir. Kadınlarda kasıklara vuran ağrılar, yumurtalıkla ilgili problemlerden şüphelenmek gerekir. Erkeklerdeki kasık ağırları da testis ağrılarına neden olabilir. Bunları da ihmal etmemek gerekir. Uzun vadeli şikayetlerde de düzenli kontrollerin yapılması gerekir” ifadelerini kullandı.
"ACİL SERVİSTE ‘HASTALIK’ DEĞİL ‘HASTA’ KAVRAMI VARDIR"
Acil serviste müdahale önceliğinin hayati bulgular olduğuna değinen Dr. Yıldırım şöyle devam etti:
“Bizim için Acil Servisteki öncelik hayati tehlikedir. Yeşil alandaki hastaları da rahatlatmaya çalışıyoruz ama bu durumda yaşam konforunu bozan hastalıklar var. Diğer tarafta ise yaşamak ile ölmek arasında bir çizgi var. Öncelik hayati bulgulardır. Yasal olarak da vicdanı olarak da tıbbi etik olarak da bu durum böyledir. Yeşil alanda nitelendirilen hastaların Acil Servis dışında polikliniklerde de müdahalesi mümkün olabilir. Bunun da kriterleri var. Bir boğaz ağrısı vardır, 40 derece ateşi vardır müdahale etmemiz gerekir. Günlerce süren ishali vardır ama sıvı kaybı başlamıştır. O anki duruma göre yaşlı hastada, çocukta, gebede yaşanan hastalıklar risklidir. Acil serviste hastalık yok, hasta vardır.”iha