Yalçın Mutlu, Dünya Sosyal Hizmet Günü’nün, sosyal hizmet politikalarının eleştirel biçimde ele alınması, bu alanda çalışan emekçilerin sorunlarının daha fazla gündemleştirilmesi ve birlikte mücadele etmenin öneminin vurgulanması açısından oldukça önemli olduğunu belirtti. Yalçın Mutlu, sosyal hizmetlerin kadınlar, çocuklar, mülteciler, engelliler, yaşlılar, sosyal yardıma ihtiyacı olanlar başta olmak üzere oldukça geniş ve önemli bir kesime hizmet ulaştıran bir alan olduğunu kaydetti.
"MESLEĞİMİZİN GELECEĞİNDEN KAYGILIYIZ"
Bakanlık bütçesinde ve politik alanda sosyal yardımların ağırlığı önemli ölçüde arttığını ve sosyal yardımların bir hak olmaktan çıkarılarak bir lütuf olarak sunulmaya başlandığını vurgulayan Mutlu, şunları söyledi:
“Bunun yanı sıra yardımlar giderek artarken güvenceli istihdam alanında bir gelişme oluşturulmamaktadır. Nitelikli hizmetin önü kapatılmakta; Hükümetin politik yaklaşımı, ihtiyaçları ve beklentileri fazlasıyla belirleyici olmaktadır. Özellikle kadınlara yönelik onların en kötü ve güvencesiz şekilde çalışmaya zorlandığı bir biçimde gerçekleşmektedir. Yapılan protokollerle çocuklara yönelik hizmetler kamusal denetimin fiilen çok mümkün olmadığı ‘Vakıflara’ devredilmektedir. Sosyal hizmetler alanında emekçiler açısından da kötü bir tablo ile karşı karşıyayız. Ağır koşullarda, yoğun iş yükü ile düşük ücretlerle çalıştırılıyoruz. Güvencesiz çalışma alabildiğine yaygınlaşmış durumda. Mesleğimizi yapmaya çalışır iken yıpranıyor, tükeniyoruz. Geleceğimiz konusunda kaygılıyız. Kıdem tazminatlarının kaldırılması, kiralık işçi büroları, kamu emekçilerinin iş güvencesinin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yasal düzenlemeler gerçekleştirilir iken mevcut haklarımızı dahi yitirmek üzereyiz. Tüm emekçiler birleşerek, daha fazla mücadele etmek zorundayız.”